25 Ağustos 2023 Cuma

ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak-Yılmaz Parlar

 ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak

ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek ile Türk Devletleri Birliğini kurma kararlılığı hakkında söyleşi gerçekleştirdik.



Türk Devletleri Birliği daha önceden konsey vardı. Teşkilat ismine dönüştü. Ben birçok toplantılarına katıldım. Herkese artan bir istekle aslında bir birlik istiyorlar. Siz bunu yapmak istiyorsunuz. Evet. Ve şu anda tabii yedi üye gibi gözüküyor. Dördü biliyorsunuz kurucu. Üçü de gözlemci olarak daha sonra Türkmenistan'da dahil olmuş oldu. Fakat siz 16  galiba değil mi? Türk devletini bir araya getirmek arzusu içerisindesiniz.?

“16 sayısı çoğalır da, şimdi şöyle söyleyelim. Aşk olmayınca meşk olmaz diye güzel bir söz vardır.

Yani bu işin çözülmesi için önce Türkiye'yi yönetenlerin gerçekten Türk Devletler Birliğine inanmaları lazım. Inanç şart.”

Evet. Bu çok önemli.

“Geçmişte ben bu konularla ilgili çalıştım

Kültür Bakanı olduğum dönemde… Kültür Bakanı oldum. Evet. O dönemde daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyetler Birliği zamanında, Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Türk cumhuriyetlerine ve Türk ülkelerine Ben gitdim. Azerbaycan’la ilişkileri başlattım. 1990 yılında yine o yıl Kazakistan’la, Kırgızistan’la, Türkmenistan’la ilişkileri başlattım. Anlaşmalar yaptım. Ben, yani bu iş için söylemlerden eyleme geçtim. 

Evet. O dönemde çok eleştiri aldım. Yani kendi partimin içinden bile beni eleştirenler oldu. Hatta bakanlardan eleştiren oldu. Niye gidip duruyorsun falan diye. Ne yazık ki. Yani isim, şimdi isim vermeyeyim.

Ben Anavatan’daydım, Anavatan, Bakanı beni eleştirdi. Bakanlar Kurulu'nda. Tabii ki beni eleştiren cevabını uygun şekilde alır. Ama eleştirdi.

Mecliste o zamanki sol partinin işte kendilerine sol diyen, ne solu yani. Sol, sağ diye bir şey yok da… Ama öyle diyen partinin sonradan kültür Bakanı olan milletvekili, Sayın Bakan, işte neden oralara gidip duruyorsunuz filan dedi.

Ama sonra ilk gittiği yer, Türkmenistan oldu. Çünkü ben Türkmenistan'la anlaşma yapmıştım.

Dolayısıyla, ben Bakan olsam ben gidecektim. Olmayınca yine bir milletvekili Sayın Bakan siz eski siyasi partinizin görüşlerinin tesiri altında beni MHP'li olduğumu ima ediyor eski. Niye Orta Asya Cumhuriyetlerine gidip duruyorsunuz? Bizi Turan maceralarına sürükleyeceksiniz. Yani çok cahilce sözler.. Bu ülkede yaygınlaşmıştır.

Ondan sonra ben de ona cevap verirken dedim ki değerli milletvekili tabii Bakanlar eleştirilere cevap veriyorlar mecliste. Ben de çoktandır, izinli olarak gidiyorum. Sizin için de problem yok demektir. Arkadaşımızın sosyalist olduğunu ima o da güldü, herkes de güldü. Alkışladılar filan. Ama şu, Bakanken başlattım bu işi..

Sonra bakanlıktan ayrılıp yani Anavatan’da liberaller kazanınca ben ayrıldım. Çünkü Anavatan Koalisyon'du. Ben milliyetçilerin temsilcisiydim. Liberaller vardı. Muhafazakarlar vardı..

Dolayısıyla liberal bir arkadaşımız Mesut Yılmaz kazanınca ben onunla yürüyemeyeceğim, görüşüyle ayrıldım. Efendim ondan sonra o dönem Başbakan olan Süleyman Demirel'in davetiyle ve adını da ben koydum. Beni dedim Büyük Elçi yapın. Başdanışman yapın.

Türk devletlerinin koordinasyonuyla ilgili görevlendirin. Yaz getir imzalayacağım dedi..

Yazdım kendime Bakanlar üstü yetki verdim. İmzaladı ve Bakanlar üstü görev yaptım. 1992 ve 1993 İki yıl Türkiye fırtına gibi esti. Yapılacak ne varsa ne mümkünse yaptık. Ne iş, uzun iş, anlatırım… Ama ne varsa ve ne mümkünse yaptım.

Sonra Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olunca tabii Cumhurbaşkanlığı o zamanlar yetkileri yoktu. Başbakan olan Tansu Çiller'in de, Türk cumhuriyetleri ve Türk dünyası ve Türklükle ilgisi yoktur.

Dolayısıyla o dönemde Batı Türkiye'nin önüne bir Avrupa Birliği'ne giriş süreci havucu koydu. Ve Türkiye 1994 den başlayarak Türk Cumhuriyetlerine sırtını döndü…

Orada büyük bir düş kırıklığına yol açıldı. Sonra gelen iktidarlar döneminde de Türk cumhuriyetlerle ilişkiler sıradanlaştı. Bir amaca yönelik değil. Sıradan. Yani Mozanbik’le, şununla bununla neyse işte Türk cumhuriyetlerinde de o…

Fakat bu arada Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Bey orada Türk cumhuriyetlerinde Türklük bilincinde yöneticiler birlik bilincinde yöneticiler oldu..

Bunlardan birincisi de Nursultan Nazarbayev’dir . Kazakistan eski cumhurbaşkanı. Şimdi de Tonguç Elbasıdır.. Tonguç Başkan ve ikinci başkan diye hala bir rütbesi olan kişi. Belli yetkililerde olan kişi. 2009 yılında bizim başlattığımız yani Süleyman Demirel döneminde başlattığımız, Türk Cumhurbaşkanları zirve. Doruk Toplantısı'nda bir teklifle geldi.

Teklif Türk'ü devletleri Konseyi kuralım şeklindeydi. Ayrıntısı bu konseyin İstanbul'da bir genel sekreterliği olsun.

Azerbaycan'da bir ortak parlamentosu olsun, Kazakistan'da da bir ortak, Bilim Akademisi olsun. Ben orada kurdum dedi. Onu da buraya veriyorum dedi ve gerçekten Bilim Akademisi hala oraya bağımlı. Böylece o dönem Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Abdullah Gül'ün, Recep Tayyip Erdoğan çizgisinden bir farkı vardır. Ikisi de İslamcı olmakla birlikte biri milli görüş çizgisinden olduğu için ümmetçilik tarafı. Çok baskındır. Abdullah Gül ise büyük doğu çizgisinden geldiği için onlar da birazcık Türklük de vardır..”

Şeklinde ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek geniş bir ufuk turu attırdı. Konsey ve Teşkilat gibi  zayıf birleşimler değil ekonomi ağırlıklı Türk Devletler Birliğini kuracağız..Dedi

yilmazparlar@yahoo.com

11 Ağustos 2023 Cuma

Kredi Maliyeti Neden Yüksek-Yılmaz Parlar

 Kredi Maliyeti Neden Yüksek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurul  Başkanı Şekip Avdagiç 10 Ağustos 2023 Perşembe günü gerçekleşen İTO Meclis Toplantısında kredi maliyeti’nin yükselmesi hakkında; “Bazı bankaların, ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi anons edilenden daha pahalı hale getirdiklerini görüyoruz” dedi

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’den bazı ana başlıklar;



Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi

Türkiye’nin kredi temerrüt riskini ifade eden CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını

Enflasyonla mücadelenin başlatıldığı bu süreçte uygulanacak para ve maliye politikasının, üretim-istihdam-ihracat sacayağı ile uyumunun önem taşıması.

Enflasyonla mücadelede “gıda” başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerektiği.



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladı.

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’, Ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi yüksetmesi üzerine piyasanın işleyişini bozan bu türden suistimallere fırsat verilmemesi ve hızla caydırıcı tedbirlere başvurulması gerektiğini aktardı. “Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”dedi

Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını ve  gelişmeyi önemli bulduklarını belirten Avdagiç, bununla birlikte bazı bankaların kredi maliyetini aşırı pahalı hale getiren uygulamalara yöneldiklerini ilgili makamlara ilrtdiklerini dile getirdi



Hükümetin enflasyonla mücadeleyi öne alan, ihracat ve üretimi destekleyen yaklaşımının, reel sektörün beklentileri ile örtüştüğünü söylyen Avdagiç, “Biz de bu iki hususun birlikte götürülmesini arzu ettiğimizi dile getirdik. Ama aynı zamanda şu anda çok yoğun şekilde yaşadığımız finansmana erişim başta olmak üzere beklentilerimizi ekonomi yönetimi ile paylaştık. Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu, bu dönemde enflasyonla mücadeleyi, tüm ülke olarak topyekün şekilde sürdürmek gerektiğini vurgulayan Başkan Avdagiç"Bu mücadelede kısa dönemli olarak elbette bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Ancak kararlı, etkili ve doğru yöntemlerle verilen bir mücadele, başarının temel anahtarı olacaktır.

Şok tedbirler uygularken, -zaman zaman bunlara ihtiyaç olabilir- olası yan etkileri dikkatle izlemeli ve gereken tedbirleri süratle alma yoluna gitmeliyiz" sözlerine TCMB’nin gerek enflasyonla mücadeleye yönelik sergilediği kararlılığın, gerekse de faiz politikasındaki rasyonel tutumunun uluslararası finans çevrelerinde de karşılık bulmasının memnuniyet verici olduğunu ilave etdi

CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge olduğunu, CDS’in gerilemesinin yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk algılarını ve dış borçlanma maliyetini önemli ölçüde aşağı çekeceğini, söyleyen Başkan Avdagiç"Umuyoruz ki, kısa sürede yabancı yatırımcı girişlerinde bir hızlanma göreceğiz" dedi.



Avdagiç, enflasyonla mücadelede Gıda başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerekçe olarakda Dünyanın 10 büyük tarım üreticisinden biri olan Türkiye'nin bu seviyedeki gıda enflasyonunu hak etmediğini, Bu sorunun süratle masaya yatırılması, gıda enflasyonunu besleyen unsurların acilen kaldırılması zaruriyetini bildirirken  “İTO olarak temmuz ayındaki gıda enflasyonunu yüzde 8.61 olarak ölçtük. Oysa temmuz, geleneksel olarak meyve-sebzedeki yaz ucuzluğunun etkisiyle enflasyonun eksi olarak kayıtlara geçtiği bir aydır. Yazın ortasında yüzde 10’lara yaklaşan gıda enflasyonunu tetikleyen unsurları analiz edip gerekli önlemleri almak durumundayız." Şeklinde önlem alınmasına dikkat çrkdi

Gıdanın dünya genelinde ‘stratejik’ sektör olarak tanımlandığını, savunma sanayisinin bile önünde görüldüğünü kaydeden Şekib Avdagiç, "Yapılan araştırmalara göre Türk çiftçisinin yaş ortalaması 55’e yükseldi. Böyle gidersek, bu nesil, tarım üretimi yapan neredeyse son nesil olacak. Tarımda genç kalmadı; bu gerçekten sürdürülebilir bir durum değil. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden, çiftçiliği ve tarımı gençlerimizin gündemine sokmalıyız. Gençlerimizi, çiftçilerimizi toprakla barıştırmalı, kentten köye göçün yolunu açmalıyız. Türkiye mevcut yapılanlara ilave olarak, bugünden tarım için daha güçlü bir kurgu ve strateji yaparsa, uzun yıllar bunun karşılığını alacaktır. Buna kesinlikle inanıyoruz" dedi

Toplantı Üyelerin Komiteleri hakkında isteklerini, sorunlarını açıklamasıyla devam etdi. Başkan Avdagiç üyelerin sorunlarına açıklık getirdi birer birer cevapladı.

yilmazparlar@yahoo.com


19 Haziran 2023 Pazartesi

Seçim Sonrasi Türkiye Ekonomisine Bakiş-Yılmaz Parlar

  Seçim Sonrasi Türkiye Ekonomisine Bakiş


Mardinli İş Adamları MARİŞ aylık Geleneksel MARİŞ cumartesi buluşmalarında konuk konuşmacı olarak, TGRT Haber Ekonomi Müdürlüğü. Türkiye gazetesinde köşe yazarlığı ve İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini sürdüren Celal Toprak’ı ağırladı.



MARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş açılış konuşmasında; “Bildiğiniz gibi çok yakın zamanda çok önemli bir seçimi geride bıraktık. Bu seçimle beraber bekleme ve durağanlık sürecini de geride bıraktık. Şimdi artık hepimizin gözleri bundan sonra açıklanacak yeni reformlara çevrilmiş durumda. 


Ülkemizin ekonomik büyümesini arttırmak için izlenen stratejiler ve benimsenecek ekonomi modelleri büyük önem taşıyor. Tabii ekonomi bir yandan büyürken, bir yandan da bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak adına yeni kaynaklar yaratmaya yönelik politikalar da hayati derecede önemli. 



Hızla ekonomi gündemine dönmek zorundayız. Yeni yatırımların yapılması, fabrikaların açılması bunun için de ulaşılabilir kredi olanakları sağlanması ihtiyacı bulunuyor.” Sözlerinden sonra seçim sonrası sürecin değerlendirmesini yaparak öngörülerini paylaşması için Celal Toprak’ı kürsüye davet etti. 



Türk Lirasının değer kaybı, liranın çöküşünün yanı sıra, tarihi Yüksek enflasyon, fiyat artışları ve hayat pahalılığı, yüzde yiminin üzerinde işsizlik, akaryakıt fiyatları, açıkların artması ve döviz rezervlerinin azalmasıi (yüksek cari açık ve döviz sorunu), Kur korumalı mevduat hacminin yüz yirmi  milyar üzeri dolara kadar yükseldiği, sorunlar kadar; 

Dövizden dönüşümlü KKM’nin sona erdirilebileceği yönündeki, Maliye Bakanlığı görevine yapılan atama ve merkez bankası yönetimindeki değişiklikler, seçimlerden sonra uygulanacak ekonomi politikaları hakkında daha fazla rehberlik niteliği taşıyacağı için önemli işaretler beklentileri, kötüleşen kriz rotasını değiştirmek enflasyon ve yaşam standardının düşmesinden kaynaklanan sorunları hafifletmek, kurallı piyasa ekonomisine dönüş durumu gibi konular Celal Toprak’ın görüşlerine cevap beklentisi katılımcıların ortak istemiydi



Celal Toprak anekdotlarla sorunlara ve öngörülerine değindi. Yüksek değişken enflasyonun iniş çıkışlarına tansiyon hastalığı örneğiyle anlatdı. Yüksek veya alçak tansiyon olduğunda alınan ilaçla yaşam standartın devam edilebildiği ancak devamlı inen çıkan için reçetenin zorluğu örneğiyle mükemmel bir şekilde izah etdi. Dövizin Doların piyasa pazarındaki gerçek değerini ve merkez bankasının düşük faizin olmasına rağmen, gerçek piyasadaki fazin gerçek faiz olduğunu vurguladı. Maliye Bakanın uyumlu toplantılarıyla mesaj yerine kurum üyelerin sorunlarını isteklerini dinlediğini böylece çok iyi yol haritası oluşabileceğinin altını çizdi.

Katılımcıların sorunlarını cevaplayan, Celal Toprak ülke bizim hepimizin çözüme iştirak etmemizi hatırlatdı.

Toplantı aile fotoyla sonlandı.

yilmazparlar@yahoo.com

12 Haziran 2023 Pazartesi

DMW Ekonomi Zirvesi-Yılmaz Parlar

  DMW Avrupa Türkiye Arasındaki Köprüye Devam

Avrupa Birliği Komisyonu ve Birleşmiş Milletler ECOSOC’a akredite olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, etkin bir sivil toplum kuruluşu olarak, Avrupa Türkiye Köprüsü dinamikliğini sürdürebilir kılmaya devam ediyor.



Türkiye-AB ilişkilerin Gelişmesine katkısı haricinde ekonomi, sosyal, kültürel, siyasi alanlarda da ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlıyan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Florya Elite Hotelde bir toplantı daha gerçekleştirdi.



Avrupa Birliği Komisyonunun desteği ile kurulan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Onursal Başkan Türkiye sevdalısı Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu birer konuşma yaptılar. 



Bloomberg Tv den Şebnem Schaefer’in üstlendiği ve İsviçre DMW Temsilcisi İş insanı Halil Sert’in ev sahipliği yaptığı toplantıda Duesseldorf Wicu firmasından CEO Siegfried Benedict Paulus ve Roggendorf firmadan Henning Reinecke faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.

Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu’nun konuşma odaklarında stratejik olarak, önemli bir yerde duran Türkiye ve AB arasında siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmek için her türlü argümanı kullanmaya devam edeceklerini söylediler.



Senatörler Birliği içerisindeki köklü şirketleri ve dernekleri Türkiye’ye getiren DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğinin çalışmalarına devam edeceklerini, yabancı yatırımı Türkiye’ye getirmek isterken çok yerinde bir ülkeye yatırım olacağının altını çizdiler. Türkiye’nin çok özelliklere sahip avantajlarını vurguladılar. Ayrıca İş insanların iş birliğini yapabilmeleri için yeterli platform oluşturacaklarını altını çizdiler.  

Gerçektende; Potansiyel iş birliği hakkında eksiksiz bilgi edinmek, onlarla iletişime geçtiğinizde kiminle karşı karşıya olduğunuzu bilmenizi sağlamak için iyi bir iş adamı için her zaman bir norm olmuştur. Gerçek zamanlı küresel işlemler, kapsamlı bilgilerin bugünde önemli olduğu, tüm paydaşlar için çok ilgili olduğu anlamına gelmektedir.



Bu nedenle DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğin misyonu ve planları çok yerinde ve önemlidir.

Henning Reinecke, Taşınma , depolama ve nakliye bir güven meselesi olduğunu, gerek Almanya içinde gerekse  uluslararası olarak ikamet yerinizi değiştirmek istediğinizde, eşyalarınızın depolanmasına ihtiyac halinde hızlı ve ucuz hareket eden şirket olduklarını açıkladı.



Siegfried Benedict, Tıbbi-teknik alanda araştırma ve geliştirme için bir enstitünün işletilmesi. Faaliyet alanları, ürün geliştirme tıbbı, eczacılık, teşhis, sağlık, araştırma, patent ve lisans kullanımı, danışmanlık hizmetleri, tıbbi ürün geliştirme ve araştırmaları yapan firmasını tanıtdı.



Toplantı sonrası Müzik eşliğinde Gala yemeği verildi. Yemek esnasında ve sonrasında, katılımcılar iş konuları ve birlikte yapabilecekleri hakkında bilgi alış verişinde bulundular.

yilmazparlar@yahoo.com


1 Mayıs 2023 Pazartesi

3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi, Türkiye –Afrika-Yılmaz Parlar

  3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi, Türkiye –Afrika

Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında iş birliklerini geliştirmek ve ekonomik fırsatları değerlendirmek üzere 29-30 Nisan 2023 tarihlerinde Türkiye –Afrika arasında Haliç Kongre merkezinde 3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi gerçekleştirildi.



Dünyanın birçok coğrafyasında başarılı işlere imza atan Türk müteahhitleri, bugüne kadar yaklaşık 77 milyar dolardan fazla  1.700 yakın projeyle Afrika'nın kalkınmasına önemli katkı sağlamıştır. 



Tüm bu bilgilerin ışığında, Türkiye-Afrika ilişkilerinin ivme kazandığını gözlemliyen, HBS Mimarlık ve HBS Uluslararası Organizasyon’u KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı destekli olarak zirve gerçekleştirdi.



16 Afrika ülkesinden etkin alım heyetleri zirveye katılarak (B2B) görüşmeleri gerçekleştirildi. 

Türkiye’den 25 farklı sektörde faaliyet gösteren üreticiler zirveye katılım sağladılar.



Açılış Konuşmaları sonrasında İstanbul Ticaret Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Kasımoğlu moderatörlüğünde bir panel düzenlendi.



İhracat hedefleri planlarken, Afrika kıtası her zaman listenin başında gelmesi gerektiği vurgulandı. Dünya nüfusunun % 20 nin Afrika’da yaşadığı zirvede söylendi. Takriben Afrika’da rakamsal 1,3 milyar insan yaşadığı ve kısa sürede 1,7 milyara ulaşacağı öngürülmektedir.

30  milyara yakın ihracatımız mevcut hedef hacmi  50 milyar dolara, daha sonra 75 milyar dolara taşımaktır.  



Gelişmekte olan Pazar özellikleri büyümeyi hızlandırması ve her şeyi kapsayan ekonomik refahı desteklemesi  için en büyük fırsatı sunmasıdır. Afrika’nın ekonomik potansiyeli gün geçtikçe artış gösteriyor. Afrika, dünyanın en hızlı büyüyen on ülkesinin çoğuna ev sahipliği yapıyor.



Enerjiden tarıma, sağlıktan bankacılık sistemine, inovasyona kadar birçok alanda karşılıklı yatırım fırsatları bir şekilde günden güne güçleniyor. Bugün Afrika'da havalimanlarından- limanlara, kamu binalarından- yollara, tünellere kadar birçok yatırımın altında Türk müteahhitlerinin imzası var. 

Pandemi salgınında tıbbi teçhizat ve malzeme desteğinde bulunduğumuz devletlerin arasında 44 Afrika ülkeside mevcut



Kaliteli altyapı ve dijitalleşme konusunda yapılan faaliyetler yatırım ve ticaret alanında Afrika'yı cazip hale getiriyor. Yeşil ekonomiye geçiş, imalat, ulaşım, lojistik, eğitim, sağlık, inşaat ve medikal turizm gibi pek çok farklı sektörde yatırım fırsatı var. 

Bunları değerlendirme adına yapılan 3. Kıtalararası zirve fayda sağladığı gibi çok girişimcinin önünü açan ilham verici oldu.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Nisan 2023 Salı

Hırdavat Ekonominin Büyük Ölçüde Temelidir-Yılmaz Parlar


Hırdavat Ekonominin Büyük Ölçüde Temelidir

Misyonu Avrupa İş insanları ile Türkiye İş insanları arasında köprü kurmak, Türkiye’ye yabancı yatırımcı sağlamak olan Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, Yalova’da Hırdavat Sektörün ilk başlarında olan, İçin Hırdavat ile bir araya geldi.





Toplantıda, 60 bin kalemden fazla ürün çeşitliliğiyle tersanelere ve müteahhitlere tedarikçi firma olarak hizmet veren, İçin Hırdavat Grubu Yönetim Kurul Başkanı Ahmet Murat İçin, Yönetim Kurul üyelerinden Betül İçin, Avrupa Ekonomik Senatosu Türkiye -Orta Doğu Başkan yardımcısı Yılmaz Parlar, Başkan Danışmanı Musa Soysal, Grup Avukatı İsmail Erbaş hazır bulundular.



Toplantı ardından Yalova İş İnsanları ile buluşma vesilesiyle, Yalova Garden Inn Hilton Hotelde iftar yemeğine geçildi. İçin Hırdavat Grubun ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde, İçin Hırdavat Grubu Yönetim Kurul üyesi Betül İçin firması hakkında bilgi paylaştı. Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, Avrupa Ekonomi Senatosu hakkında bilgileriyle birlikte, Türkiye sevdalısı olarak hedeflerini açıkladı.



Avrupa Ekonomi Senatosu EES, 1 milyondan fazla ortak girişimde olan network ağının merkezinde. Avrupa Birliği’nin karar verici kurumlarının ve yasa yapıcılarının başkanları, bürokratları ve diplomatlarıyla da çok yakın ilişki içerisinde. Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour  Avrupa Ekonomi Senatosu hakkında verdiği bilgilere göre (European Economic Senate-EES)’in Yönetim Merkezi Münih.



Genel Başkan Dr. Ingo Friedrich. (Dr. Ingo Friedrich, 1979-2009 arasında tam otuz yıl Avrupa Parlamentosu’nda senatörlük yaptı. 2007-2014 döneminde de Parlamento Başkan Yardımcılığı’nı yürütdü.) Avrupa Parlamentosu’nda 49 Senatör var. Avrupa Konseyi’nin 2014-2019 döneminde Başkanı olan, Jean-Claude Juncker’de seçkin üyeler arasında 

Almanya, Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerin, Avrupa Parlamentosu’na seçilmiş üyeleri de üyeler arasında. 

Microsoft Almanya, Audi, Almanya Telekom, UBS Almanya, Deutsche Bank gibi Dünya çapında şirketlerin Başkan ve CEO’ları da Avrupa Ekonomi Senatosu’nun üyeleri.



Hırdavat malzemeleri çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Başlıca bu ürünün kullanıldığı kategoriler; ağaç, metal işleme, ağaç kesim motorları, aksesuarlar - yedek parçalar, akü şarj - akü takviye cihazları, akülü aletler, bahçe - tarım aletleri, boru işleme malzemeleri, boya tabancaları - sistemleri ve benzeri gibi ürünleri kapsamaktadır.

İçin Hırdavat Grubuda 60 Bin kalem ürüne sahip. 1990 yılından günümüze kadar 33 yıllık başarı tecrübeleriyle 4500 m2 kapalı alan, 12500 m2 açık alan olmak üzere toplamda 17000 m2 alanda faaliyet göstererek ekonomiye hizmet vermektedir. 



Hırdavat çok sektöre hitap etdiğinden yelpazesi altında her firmaya ulaşmak mümkün olduğundan İş potansiyeli inanılmaz yüksektir. Bu nedenle başlangıç noktası olan  bu özel toplantı, yerinde olarak çok önemli ve çok değerli olmuştur.


yilmazparlar@yahoo.com


1 Mart 2023 Çarşamba

Avrupa Ekonomik Senatosu’ndan Yalova Valisine Takdir-Yılmaz Parlar

 Avrupa Ekonomik Senatosu’ndan Yalova Valisine Takdir

Bilgisinin ışığında icraatların evrenselliğiyle işaretlenen Yalova’nın büyük vatandaşı Vali Muammer Erol’a Başkanlığını Dr. Ingo Friedrich’ın yaptığı, Avrupa Ekonomik Senatosu’ndan başarı plaketi sunuldu. Avrupa Ekonomik Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, başarılarından dolayı Yalova Valisi Muammer Erol’a Avrupa Ekonomik Senatosu takdir plaketini, Valilik makamında takdim etti.



Vali Muammer Erol, doğal zenginlikleri olan, Yalova ilinin, ekonomik gelişmesine yönelik, tarımsal ve sanayi üretim kaynakların verimliliğini teşkil eden fizibilite çalışmalara dayanarak hayata geçirilmesinde büyük pay sahibi 

Ekonomiye ilham veren çalışmaları ve Avrupa Ekonomik Senatosuna yansımalarından dolayı, Vali Muammer Erol’a layık görülen plaket sunumunda; Avrupa Ekonomik Senatosu Türkiye -Orta Doğu Başkan yardımcısı Yılmaz Parlar, Başkan Danışmanı Musa Soysal, Grup Avukatı İsmail Erbaş hazır bulundular.



Yalova Valisi Muammer Erol, çarpıcı bir zekayla oluşturduğu güçlü bir kadroya sahip, sağlam adımlarıyla şehrine hakim komuta sahibi, herkesi hemen etkiliyen yapıya sahip.

Göreve başlama süresinden bu zamana kadar olumlu iz bırakan, aldığı meşaleyi daha parlak hale getiren, Yalova vatandaşları tarafından sevilen seçkin Vali Erol, şehrine o kadar yakın ki, vatandaşı olduğu iddia ediliyor. 

Günümüzde her Türk vatandaşın yüreğinde derin yaralar açan Güney Anadolu Depremin güncelliğini koruduğu şu günlerimizde, yeri gelmişken, Deprem ve diğer afet risklerine karşı Yalova şehrini hazırlayan risk yönetim proje çalışmaları yürüten valilerimizden biri Vali Muammer Erol. 

Şehirler için çok önemli görevlere sahip olan, doğrudan devlete bağlı, devlet çalışanı olan valiler, başda olmak üzere; bütçeyi detaylı bir şekilde hazırlamak titizlikle uygulamaktan tutunda, devlet adına, tüm devlete ait olan kurum ve kuruluşların il bazında denetimini yapmaya, kolluk kuvvetlerine emir ve direktifler vererek suç işlenmesini önleyerek, kamu düzenini ve huzurunu sağlamaya, il halkının ortak ihtiyaçlarını belirleyerek bunları gidermeye yönelik çalışmalar yapmak ve özel idaresini denetlemeye kadar pek çok yükümlüklerle çalışan değerlerimizdir.

Yalova Valisi Muammer Erol’un, hız kesmeden soluksuz çalışmaları ve takdire şayan başarıların yansımaları bu nedenle sınırları aşmış Avrupa Ekonomik Senatosunun dikkatini çekmiştir.

yilmazparlar@yahoo.com

8 Aralık 2022 Perşembe

14. Türkiye'de İş Dünyası Dergisi-Dijital Ekonomi Zirvesi-Yılmaz Parlar

  Dijital Ekonomi Zirvesi


İş Dünyası Dergisinin 14.sayı lansmanında eş zamanlı olarak, oldukca hiperaktif geçen son derece faydalı ve başarılı “Dijital Ekonomi Zirvesi” de düzenlendi.



Ticarileşmeyi Bekleyen Fikirler, Kripto Para Borsaları Piyasa İçin Ne Değer Üretmeli?, E-ticaret ve E-ihracattan e-hayata” konulu paneller yoğun ilgi gördü

Dijital Ekonomi Zirvesi, Türkiye'de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak ve protokol açılış konuşmasyla birlikde başladı.



Ekonomiyi Ölçmek zorlaştı


Bugünün ekonomisindeki yenilik, büyüme ve iş yaratmanın en önemli itici gücüdür. Dijital ekonomi, işletmelerin çalışma şeklini değiştirdi ve onlar için yeni fırsatlar yarattı. 


Aynı zamanda tüketicilerin davranış biçimini de değiştirdi ve onlara daha fazla güç verdi. Bu değişikliklere rağmen, giderek dijitalleşen dünyanın ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini anlamamıza yardımcı olan çok az istatistiki bilgi mevcut. Giderek Dijitalleşen Bir Dünyada Ekonomiyi Ölçmek zorlaştı.



Teknoloji ve sosyal trendlerin sağladığı ekonominin dijitalleşmesi, ekonomik aktörlerin davranış biçimini değiştiriyor. Kısa bir süre önce, çoğu insan tatil rezervasyonu yapmak için bir seyahat acentesi kullanır ve yeni bir çift ayakkabı almak için "gerçek mekanda faaliyet gösteren" bir mağazaya gider veya en yeni filmleri izlemek için bir DVD veya VHS kaseti kiralardı. 



Bugün, bunu evlerimizin rahatlığında yapabiliyoruz. Her şeyin dijitalleşmesi hem iş hem de kişisel yaşamımızı dönüştürürken, şu anda ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri anlamamıza yardımcı olacak çok az bilgi var. Bilginin her yerde olduğu Google gibi basit bir komutla elde edilebildiği dijital çağda, dönüşümü anlamamıza yardımcı olacak temel istatistiklerden yoksun olmamız oldukça ironik. 


İhlas Medya Grubu bünyesinde yayınlanan Türkiye'de İş Dünyası Dergisinin yeni sayısının açılış konuşmasında Celal Toprak "İş dünyası ile start-up'ları buluşturan bir misyon üstlendik" sözü zirveyi özetlediği gibi dijitalleşen ekonominin Türkiye'nin ekonomik anlamda gelişmesinin önünü açacabileceğinin altını çizdi.





Dergi içeriğinde dijitalleşmeyle, teknolojiyle ilgili konuların yer aldığını belirten Toprak,  İş dünyası ile start-up'ları buluşturan bir misyon üstlendiklerini vurgulayarak, “Bu köprüyü kurmanın Türkiye ekonomisi adına önemli bir konu olduğunu düşünüyoruz. Dijital olmayan ekonomiler gelecekte olmayacak. Bunun farkındalığını sağlamalıyız. Hayatın her alanında dijitalleşebilirsek farklı bir kulvara girmiş olacağız. İş dünyası dergimize sahip çıktı, iş dünyasında bir boşluğu dergimizle doldurduk'' sözleriyle birlikde, Cumhurbaşkanlığı himayesinde sürdürülmekte olan ve yerel ekonomiye destek amaçlayan “Beni Hafife Alma” Projesiyle Konuşması sürdürdü. 

Beni Hafife Alma” projesiyle Ordu’da başlatılan yumurta üretkenliği ve dünyaya ihracat seferberliği gibi çok çeşitli ürünlerle tüm Türkiye şehirlerine yayılması misyonunu da ilave etdi. 

Panellerde; Ticarileşmeyi Bekleyen Fikirler ve başarılı Hikayelerde Moderatör Dj Mod Kurucusu Doğukan Kılıç Varmı APP Kurucusu Halil İbrahim Yüksel’e Startup hakkındaki sorusuna, Yüksel, insanların günlük ihtiyaçlarına yakın çevrelerinde çözüm bulmalarına yardımcı olmak için bir “hizmet marketi” olarak oluşturulmuş, Türkiye merkezli bir start-up'olduğunu belirtdi.tır. Varmı kapsamındaki hizmetler, onarımdan öğle yemeğine kadar oldukça geniş olduğunu, kişilerin gerek kendi mesleki alanları dahilinde hizmet vermek, gerekse hizmet almak için Varmı'ya üye olabileceklerini izah etdi.

Kripto Para Borsaları Piyasa İçin Ne Değer Üretmeli?,: Levent Karadağ, “Yine metafor sokak savaşlarına baktığımızda da oradan logosu hukukçularla normal hukukçuların savaşları başlayacak. Yani bu aslında şöyle de getiriyor, blockchain'in kripto parası, borsaları insanlar yavaş yavaş durmalı işlerin başına geçmeye başlayınca farklı bir yere getirebilirler Türkiye'yi. Yani Türkiye'deki işsizliği de değinmek açısından 10 sene evvel. Ingiltere'de yaklaşık olarak 30 tane gençlik merkezini gezdiğimde üniversite okuyan kimseye rastlayamadım. Doğrudur çünkü gerek yok ki, okumuyorum diyor. Zaten bir gelir durumu var. O nedenle gerçekten yani benim alanım. Firmaların şu andaki kafası karışık insanların nereye yatırmaları gerektiğini ama bu gençlere güvenmeleri belki 12 sefer atacaklar ama doğru çıkacaklar aksi takdirde. Hiç olamayacaklar diye düşünüyoruz. Yani yeni dünya üzerinde evet bu. Böyle bir iş yapmak istedim hâlâ. Şimdi 3 sorunu olarak 2023 döneminde. Nasıl bir pazarlama stratejileri gelirsiz diyorsunuz? Neden yapmak istiyorsunuz, nasıl bir planınız olacak? Diğer taraftan da hanımefendinin dediği gibi aslında teknoloji firmaları. Aslında Türk teknoloji firmaları bugün. Mercedes diyor ki rakiplerinden korkmuyorum. Bu bulunmayan işlenmez, korkuyorum diyor. Şimdi baktığınız zaman Amazon banka gibi çalışıyor hem kredi kartı veriyor. Aynı zamanda bankaların diğer firmalarda yavaş yavaş bankalara hizmet sunan firmalar. Kendiniz banka olmaya. Bu önerge sizlerin yani yeni. 2023 te nasıl bir pazarlama stratejileri duruyorsunuz, nasıl bir öngörüleriniz var? Sorulara ortak cevaplar;


Dijital ekonomi insanların mal ve hizmetler için ödeme yapma şeklini değiştiriyor 


Kripto para birimlerinin ortaya çıkışı ve büyümesi, düzenleme ve güvenlik hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor Bu, politika yapıcıların, işletmelerin ve bireylerin, giderek daha fazla dijitalleşen dünyanın sosyal ve ekonomik sonuçlarını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.


Panellere  katılanlara ve başarılı olanlara plaketler verildi


yilmazparlar@yahoo.com


13 Kasım 2022 Pazar

13'üncü Boğaziçi Zirvesi Paneller-Yılmaz parlar

  Atatürk Ve Dünya Zirveye Damga Vurdu

13'üncü Boğaziçi Zirvesi Paneller

Yönetim Kurul Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 13'üncü Boğaziçi Zirvesi önemli panellerde çok sorular ve sorunlar zihinlerde cevap buldu.



Bu yıl "'Büyük Dönüşüm: Küresel Değişimin İtici Güçleri" temasıyla gerçekleşen 13. Boğaziçi Zirvesi'ne 90’a yakın ülkenin temsilcileri katıldı. Tüm panellerde İşlenen konular, Mustafa Kemal Atatürk'e dayandırılarak Ata’mızın çok konuşmalarda adı geçti. 

10 -11 Kasım 2022 tarihleri arasında Conrad Boshorus Hotelde gerçekleşen zirvede Yuvarlak Masa- Büyük Dönüşüm isimli oturumda

Moderatör,  UİP Onur Kurulu, Prof. Dr. İlter Turan, Panelistler NATO Eski Genel Sekreter,  Lord George Robertson, UİP Onur Kurulu Üyesi, Dr. Mehmet Ali Neyzi, İsveç Eski Dışişleri Bakanı, Margot Wallström (Video) ile katılarak, Covid-19 sonrasına kadar değişen dünyanın yeni vizyonu konuştular.

Boğaziçi zirvesine Ata’mızın ölüm yıldönümü tarihine gelmesi ve işlenen “Atatürk ve Dünya” konulu oturum zirveye damgasın vurdu.



UİP Onur Kurulu Prof. Dr. İlter Turan Moderatörlüğünde; Duayen tarihci, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ankara Üniversitesi Akademisyenlerinden  Prof. Dr. Taşansu Türker, Macaristan’dan Türkolog Dr. Edit Tasnadi, California ABD San Diego  Üniversitesi, Tarih Departmanı Profesörü Prof. Dr. Michael Provence “Atatürk ve Dünya” konulu panelin konuşmacılarıdı

Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dünya tarihindeki eşsiz rolüne ilişkin Sözler vurgulandı. 

1923 ve 1930 yılları arasındaki Atatürk hakkındaki yorumlara baktığımızda;  Henüz yüzeyseldi.

Ancak, onun fikirleri ve devrim felsefesi, 1931 ve 1938 arasında daha iyi takdir edildi.

Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün siyasi kariyerinin dört aşaması olmuştur. 

Önce Türk milletinin egemenliğini savunmak (1919-1922), ardından yeni kurulan modern Türkiye Devletinin kurumlarını inşa etmek(1922-1924), sonrası kültürel-hukuk reformları (1924-1928) ve son olarak eğitim üzerine ve sanayileşme, sosyal eşitleme ve sonraki nesile geliştirme.

Atatürk'ün ülkesini kurtardıktan sonra bazı girişimlere giriştiği gerçeği, Türk milletini çağdaşlık yoluna koyacak köklü reformlar, medeniyet Batı'da genellikle hayranlıkla karşılanmış 

Kemalist milliyetçilik ırkçı değildi ve zulme dayanmıyordu. Milliyetçilik. amacı Türk bağımsızlığını korumaktı.

Aynı zamanda karşılıklı bağımlılık fikrine ve gerçekliğine adanmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dış politikası "yurtta sulh" mottosuna dayanmaktadır ve dünyada barış." Aslında diğer ülkelerle Kemalist politika, birlikte yaşamanın. Mustafa Kemal aslında yurtta sulh, yurtta sulh istemiştir.

Öte yandan, Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dış politikası, Türkiye'nin tam bağımsızlığa sahip olması gerektiği konusunda ısrarlı sınırlar. Kemalist politikanın ilkesi olan Türkler için Türkiye. İçinde Bu ilkeye uygun olarak Kemalizm, halkın hayati çıkarlarına saygı duyuyordu diğer milletler. Atatürk yönetimindeki Türkiye, Türkiye'nin zincirlerinden kurtulmuştu.

Dış çıkarlar ve dış politikada eşit kalmaya kararlıdır. Ülkesini denizden taşımıştı. Dünya Tarihinde Eşsiz Bir Rol Oynamak. O sadece seçkin biri değil, Türk askeri, aynı zamanda büyük bir devlet adamı ve reformcudur.

Ulusunun kaderini belirlemiş ve ulusunun nezaketi üzerinde kalıcı bir izlenim bırakmıştır. milletler. O sadece bir yenilenmenin habercisi olmakla kalmayıp, kendi dinamiği altında liderliği, Türkiye'nin bağımsızlık savaşı, Türkiye'nin ölüm çanını çalmıştı.

Türkiye. Mustafa Kemal Atatürk'ümüz, dinamiği nedeniyle evrensel saygı kazandı. Ata’mızın Türk kadınına tanıdığı eşitlikler Dünya ülkelerine ilham vermişdir. Bu cihetle  “Cinsiyet Perspektifinden Ekonomide Kadın” Konulu panelde yoğun ilgi gören paneldi.



Moderatör, Gonca Karakaş, CEO, Effect BCW , Panelistler Işıl Hasdemir, Türkiye Genel Müdürü, DELL, Gülden Yılmaz, Koton Yönetim Kurulu Üyesi, Shamsa Al-Bulushi, Direktör, Birleşik Arap Emirliklerinden  Mohammed Bin Rashid Knowledge Foundation, olması gereken ve kendi uygulamalarından örnekler verdiler.

Hızlı toplumsal cinsiyet analizi bakıldığında; mevcut en son sürdürülebilir kalkınma hedefi, en son kanıtları dünyanın 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşma yolunda olmadığını gösteriyor. 

Cinsiyet eşitliğini sağlamak için önümüzdeki uzun yolu işaret ediyor. ilerlemeyi yönlendirmede oynadığı temel güç ve yol göstermede kadın ve kızların merkezi rolü vurgulanıyor. Toplumsal cinsiyet dinamiklerine dikkat çekmeyi amaçlıyor ve risk, kırılganlık ve yeteneklerin cinsiyete dayalı boyutlarının dikkate alınmasını sağlamak için insani yardım liderliği, aktörler ve önerilerde bulunuyor.

Girişimci kadınlarımızdan İrina Konstantinova ile yaptığımız kadın ve ekonomi ile söyleşide İrina İrina Konstantinova panel sonrası yorumunda  “Tüm dünya ve ülkemizde kadının ekonomide önemli rolü bilinsede hala cinsiyet eşitsizliği hepsinin üzerine üzülerek sünger çekiyor..”dedi

BASIN panelinde ;Habertürk Gazeteci-Köşe Yazarı Kübra Par Moderatörlük görevini üstlendi.  Panelistler Kahire, Egypt TV Ahmed Yousef, Yazar – Gazeteci Gürkan Hacır,

Araştırmacı, Uluslararası Türk-Arap Diyaloğu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Samir Salha panelistlerdi.

Medya özgürlüğü, güvenliği, hukuk konuşmaların odak noktasını belirledi.

Medyanın “Barışçıl, adil ve kapsayıcı toplumlar” geliştirmedeki rolü haklı olarak vurgulandı. Ülkelerdeki barış inşası çalışmalarında, gazeteciler genellikle insanların haklarına ilişkin farkındalıklarını artırarak, hükümetlerden hesap sorarak ve çatışmalara şiddet içermeyen tepkileri teşvik ederek kilit rol oynarlar.

Gazetecilerin güvenliğine ve kendilerine karşı işlenen suçların cezasız kalmasına” yönelik tehditlerin süregelen zorluklarıdır. Çoğu devletin Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülkenin en alt kısmında yer aldığı açıktır.

Medyaya yönelik saldırı ve tehditleri belgeleme becerilerini geliştirmek, faillerden hesap sormak için kanıt toplamak ve bu tür suçların cezasız kalmasını sağlamak için projelerin olması gereklidir.

Basın özgürlüğünü güçlendirmek için harekete geçmeye çağıran bir kampanyalar gereklidir. Sadece güvenlik değil, Gazetecilerin emniyetini ve güvenliğini artırmaya yönelik çalışmak. 

Medyanın barışçıl toplumları ilerletmedeki rolünün başarısının, medyanın kendisinin ne kadar kapsayıcı olduğuna ve zarar vermekten kaçınıp kaçınmadığına bağlı olduğuna inanınılması, medyanın ana akım haber ve fikir içeriklerinde kadın ve azınlık gruplarının sesleri ve kadın gazetecilerin yanı sıra azınlık gruplarından bireyler için medya sektöründe gelişmek için alanlar yaratması gerektiğidir.

Aynı zamanda, her iki ülkedeki medyanın da nesnel, sorumlu ve belirli topluluklarda veya daha geniş toplumda şiddetli çatışmalara yol açabilecek mevcut gerilimleri körüklemeyen içerik üretmede daha iyi olması gerektiğidir.



Eskişehir Belediye Başkanı, Yılmaz Büyükerşen, Şehirleri Geleceğe Hazirlamak konulu sunum yaptı. Eskişehir’e yaptıkları icraatları gelişimini anlatdı.

Büyükerşen, "Eskişehir’de çalışmalara büyük bir depremle başladığını hazırlıksız olduğunu göstermenin yanında yaygın belediyecilik anlayışındaki hataları sıraladı.

Deprem, Eskişehir'i ikiye bölen Porsuk Çayı’nın ne derece dayanıksız olduğunu, imar planlarının ele alınması gerektiğini ispatlamış oldu. İlk işimiz şehir itfaiyesinin yenilenmesiydi."

Şehirlerin kalkınabilmesi için o şehirde üniversiteler varsa onlar lokomotif görevi görmeliler; hem kalkınmada, hem yenilenmede üniversiteler şehir sorunlarına el atmıyorsa o şehirlerin kalkınmasının güç olduğunu belirten Büyükerşen, "Yapacağım tek şey proje haline getirdiğimiz ihtiyaçlar listesini Avrupa'ya ulaşmaktı. Avrupa'ya çıktım büyük bankaların kapsını çalarak kredi istedim.”  



Çok güzel projelerinin hayata geçirildiğini, kent için toplu taşımacılık, ulaşımcılık sistemi ve hafif raylı sistemi kurduklarını öyleyen Büyükerşen, 2014 yılında dünya raylı sistemler ödülünü kazandıklarını dile getirdi. Büyükerşen, büyük altyapı projelerinden sonra atık su arıtma tesisleri kurduklarını söyledi. Büyükerşen, "Dünyanın iklim değişikliğini dikkate alarak yeni su rezervleri yapmak üzere kolları sıvardık. Göletler yapmaya başladık. Su rezervlerini oluştururken, aynı zamanda su sporları merkezi de yapıldığı için Eskişehir buna ev sahipliği yapmaya başladı." ifadelerini kullandı.

Eskişehir'in turistik bir karakter kazanmaya başladığını kaydeden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Avrupa'da gelişmiş şehirler gibi orada gördüğünüz geniş yeşil alanlar yaptıklarını söyledi. Büyükerşen, fiziksel yatırımları iyileştirmenin ötesinde halkın kültür ve sanat donanımına katkıda bulunduklarını dile getirdi.

yilmazparlar@yahoo