12 Kasım 2021 Cuma

TİCARET SERBESTLEŞMELİ-YILMAZ PARLAR HABERİ


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonunda Türk Devletlerinin bağımsızlığının 30’uncu yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen “Türkiye - Türk Cumhuriyetleri Ekonomi ve Ticaret Konferansında” Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Türk Devletleri İle Ticaret Serbestleşmeli” dedi.



Bağımsızlığın 30’uncu Yılında Gelecek İçin Ortak Vizyon” temasıyla Ticaret Bakanlığı'nın ev sahipliğinde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonunda gerçekleştirilen,Türk Cumhuriyetleri Ekonomi ve Ticaret Konferansı’na T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Yatırımlar ve Dış Ticaret Bakanı Sardor Umurzakov, Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov, Kazakistan Ulusal Ekonomi Bakanı Asset Irgaliyev, Kırgız Cumhuriyeti Ekonomi ve Ticaret Bakanı Daniyar Amangeldiev, DEİK Başkanı Nail Olpak ve Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere ilgili ülkelerin resmi kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör temsilcileri katıldı. Türk Konseyi Genel Sekreteri Bagdad Amreyev de konferansa video mesaj gönderdi. 



Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu , “Gümrük süreçlerinin standart hale getirilmesi ve geçişlerin hızlandırılmasıdır. Gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlemeli, süreçleri basit ve hızlı hale getirmeliyiz. Birbirimize yönelik, geçiş kotalarını da kaldırmalıyız"




Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, “Tarife dışı engellerin ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor”

Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Yatırımlar ve Dış Ticaret Bakanı Sardor Umurzakov, “Türk Konseyi Üye ülkeleri ile iş birliğinin artırılması önceliğimizdir”


Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov , “Türk dili konuşan ülkelerle çok taraflı iş birliklerinin gelişmesi, yeşil ekonomi yolunda çalışmaların artırılması gerekmektedir.”



Kazakistan Ulusal Ekonomi Bakanı Asset Irgaliyev “Amacımız Türk konseyinin yapısını güçlendirmek ve uluslararası organizasyona dönüştürmek”


Kırgız Cumhuriyeti Ekonomi ve Ticaret Bakanı Daniyar Amangeldiev “Hidroenerji konusunda iş birliği yapmalıyız ve Orta Asya'daki kıt su kaynaklarının çözümüne katkıda bulunmalıyız. Tarım sektörü de bölgemiz için hayati önem taşıyor”


Türk Cumhuriyetleri Bağımsızlığın 30’uncu Yılında İstanbul’da Bir Araya Geldi. “Türkiye-Türk Cumhuriyetleri Ekonomi ve Ticaret Konferansı” 11 Kasım 2021 tarihinde Conrad İstanbul Bosphorus Hotelde  gerçekleştirildi.


Konferansın açılışının ardından Bakanların katılımıyla basın toplantısı düzenlenirken, gün boyunca küresel gelişmeler ışığında Türk devletleri arasında ticaretin artırılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, ulaştırma ve lojistik alanındaki sorunların çözümünün ele alındığı üç panel ile birlikte G2B oturumu ve yaklaşık 1000 kadar  iş görüşmesi yapıldı.


Türkiye ve Kazakistan heyetler arasında görüşmeler sonrası, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Kazakistan Ticaret ve Entegrasyon Bakanı Bakhyt Sultanov tarafından “Türkiye-Kazakistan Sınır Ötesi Merkezlerde İş birliği Mutabakat Zaptı" imzalandı. 

Konferansın açılışında konuşmasında T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, özetle  “Bağımsızlık sonrası Türkiye olarak temennimiz, yeni kurulan kardeş devletlerin bölge ve dünya ile bütünleşmesi ve ülkemizle her alanda güçlü ilişkiler tesis etmeleri olmuştur.”dedi 


Ekonomik değerlerle Bakan Mehmet Muş,”Ülkemizin Türk Cumhuriyetlerindeki yatırımlarının toplam piyasa değeri 7,7 milyar dolara ulaşmıştır. Türk Cumhuriyetleri’nin ülkemizdeki yatırımları ise 8 milyar dolardır. Bu rakamların daha yükseklere çıkabileceğini biliyoruz” açıklamalarında bulundu


Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Yatırımlar ve Dış Ticaret Bakanı Sardor Umurzakov, “. Ülkemizin bu yıl yüzde 6,8 önümüzdeki yıl ise yüzde 6 büyüyeceği vurgulanıyor, biz daha yüksek rakamları amaçladık. İş insanlarına daha kolaylıklar sağlanması için çalışıyoruz. Türk Konseyi Üye ülkeleri ile iş birliğinin artırılması önceliğimizdir” dedi.


Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov " Türk dili konuşan ülkelerle çok taraflı iş birliklerinin gelişmesi, yeşil ekonomi yolunda çalışmaların artırılması gerekmektedir. Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in rehberliğiyle Azerbaycan Ordusu ülke topraklarını işgalden kurtardı. 44 günlük vatan muhaberesinde büyük zafer kazandık. Söz konusu dönemde Türkiye ve Türk Konseyi, Azerbaycan’a siyasi ve manevi destek verdi.”


Kazakistan Ulusal Ekonomi Bakanı Asset Irgaliyev " Türki ülkelerin global düzeydeki çıkarları da ön plana geliyor. Kazakistan'la üye ülkeler arasında bu yılın ilk yarısında ticaret yüzde 17 arttı. 4 milyar dolara ulaştı. 6 binden fazla Türk devletlerinden şirket ülkemizde çalışıyor. Bunlar verimli iş birliklerimizin kanıtı. Önemli başarılar kaydettik ülke olarak. Yabancı yatırımlar için iş dünyasına projelerini uygulamaları için çok önemli çözümler ortaya koyuyoruz. Çok önemli vergi kolaylıklarımız bulunuyor” dedi.


Kırgız Cumhuriyeti Ekonomi ve Ticaret Bakanı Daniyar Amangeldiev ise, “. Ortak teknik parametreleri geliştirmemiz gerekiyor. Ulaştırma alt yapısını da geliştirmemiz bizim ticari ilişkilerimize çok büyük katkıda bulunacaktır. Enerjide tek tip uyumlu politika gütmeliyiz. Hidroenerji konusunda iş birliği yapmalıyız ve Orta Asya'daki kıt su kaynaklarının çözümüne katkıda bulunmalıyız. Tarım sektörü de bölgemiz için hayati önem taşıyor" diye konuştu.


DEİK Başkanı Nail Olpak ”1992 yılında, toplam ticaret hacminin 275 milyon dolar iken, 2020 yılında 8,4 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Olpak, “Bir taraftan önemli bir artış, ancak dostça ifade etmeliyiz ki, potansiyelimizi yansıtmıyor. Covid-19 salgını birlikte glokalleşen, tek kaynağa bağlı kalmanın risklerini gören, tedarik zinciri ve dijital hayatın öne çıktığı süreçte, ekonomi alanında yeniden gözden geçirmemiz gereken unsurlar olduğunu düşünüyorum” dedi 



Nail Olpak “Sektörel politika ve uygulamalar, bilgi ve teknoloji transferi, kamu özel sektör ortaklığı, sanayi bölgeleri, teknoparklar alanında uygulamalı tecrübe paylaşımı da, önemli iş birliği alanları olabilir. Ticaret politikalarında eşgüdümün sağlanması, ulaştırma ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi ve tarife dışı engellerin önce azaltılıp sonra da ortadan kaldırılması da büyük önem taşıyor. Birlikte güçlüyüz, bunları başardıkça daha güçlü olacağız” ifadelerinde bulundu

 


Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu   "Tercihli Ticaret Anlaşmaları ile aramızdaki ticareti, daha serbest hale getirelim. Hizmet sektöründe de ülkelerimiz arasında ciddi bir iş birliği fırsatı bulunuyor. Hizmet ticaretini kolaylaştıracak bir anlaşmaya ihtiyacımız var. Gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlemeli, süreçleri basit ve hızlı hale getirmeliyiz.   hizmetler vermektedir. Bu alanda da ciddi iş birliği imkânları vardır" şeklinde iş birliği olduğunu söyledi. 


Türkiye-Türk Cumhuriyetleri Ekonomi ve Ticaret Konferansı’nda, Kuzu Grup ve SOCAR Turkey Enerji A.Ş. Gümüş Sponsor olarak, Avva Global Enerji Holding, Coca-Cola İçecek A.Ş., Pasifik Eurasia Demiryolu Taşımacılık, Procter & Gamble(P&G) ve TAV Havalimanları ise Bronz Sponsor olarak yer aldı. 


yilmazparlar@yahoo.com


2 Kasım 2021 Salı

2.Saros Bölgesi Ekonomi Zirvesi-Yılmaz Parlar

  Saros Bölgesi Ekonomi Zirvesi

Keşan, Enez ve İpsala (Saros) bölgesinin ekonomik analizini yapmak, turizm potansiyelinin arttırılması için gerekenleri konuşmak ve tarım sektörüne destek sağlamak amacıyla gerçekleştirilen, ''2. Saros Ekonomi Zirvesinde, bölge ekonomisi ve turizmine katkı sağlaması düşünülen Enez Deniz Gümrük Kapısı zirvenin temelini oluşturdu.



“Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor'' toplantıları kapsamında Edirne İş İnsanları Derneği 29-30-31 Ekim 2021 tarihlerinde, Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ile işbirliğiyle Saros Bölgesi Ekonomi Zirvesinin 2.ncisini düzenlediler. 



Enez Kaymakamı Şükrü Alperen Göktaş, zirvede yaptığı konuşmasında; Enez Deniz Gümrük Kapısı'nın ilçe ve bölgeye büyük katkı sağlayacağını söyledi. 



Gerçekdende ülke ekonomisinin gelişmesi için limanların önemi son derece yüksektir. Modern bir liman,çeşitli ulaşım türlerini birbirine bağlayan önemli bir ulaşım merkezidir. 



Liman faaliyeti, devlet ekonomisinin gelişiminin stratejik bir yönüdür ve devletin işleyişindeki kilit bağlantılardan biridir Liman, denizciliğin gelişimi ile ayrılmaz ve tarihsel olarak bağlantılıdır ve hizmet vermeye yönelik bir yapı kompleksidir. 



Bu nedenle Enez Deniz Gümrük Kapısı bölge ekonomisinin gelişimi için büyük stratejik öneme sahip olup, ticaret ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılamalıdır. 

Keşan ve Enez Belediye başkanlarıda zaten zirvede yaptıkları konuşmalarda yüksek standartlı yolları dile getirdiler. Kuruluşlarının gelişimi büyük ölçüde ulaşım kompleksinin durumuna bağlıdır.


 

Zirveye, EGİAD Edirne İş İnsanları Derneği Yönetim Kurul Başkanı Hakan İnci, Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç, Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Enez Kaymakamı Şükrü  Alperen Göktaş, Bir kısım Ekonomi Derneği Gazetecileri ve Edirne İş İnsanları Derneği üyeleri katıldılar.



EGİAD Edirne İş İnsanları Derneği Yönetim Kurul Başkanı Hakan İnci, Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Enez Kaymakamı Şükrü  Alperen Göktaş’ın, Açılış konuşmaları sonrası;


Saros Bölgesi Tarımsal Kalkınma Panelinin Çetin Ünsalan Moderatörlüğünde Trakya Üniversitesi Genetik ve Biomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kaya Trakyanının tarımsal alanı hakkında bilgiler verdi.



Saros Bölgesi Turizm Kalkınma Panelinde Moderatör EGD Başkanı Celal Toprak zirvenin önemine paylaşılan bilgilerin değerine vurgu yaparak bu tür toplantıları  benimsediklerini dile getirdi. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Zıpkınkurt, EGİAD Edirne İş İnsanları Derneği Yönetim Kurul Başkanı Hakan İnci panelin konuşmacılarıydı.



Zirve ikinci gününde panel İstanbul Üniversitesi Enez Sosyal Tesislerinde gerçekleşti.

Edirne İş İnsanları Derneği Yönetim Kurul Başkanı  Hakan İnci ve Edirne İş İnsanları Derneği Yönetim Kurul Üyesi ve Ekonomi Gazeteciler Derneği Edirne Temsilcisi Nevser Eraslan konuşmacıydılar. 



Belediye Başkanları ve Kaymakam ikinci gündeki konuşmalarında Edirne'de, kara ve demir yolu gümrük kapılarının ardından Enez ilçesinde yapılan deniz gümrük kapısının ülke ekonomisine ve turizme önemli ölçüde katkı sağlaması beklendiğini söylediler. 


Edirne'nin yerel kaynaklarıyla yaklaşık 8 milyon lira civarında maliyetle, hayata geçecek proje ebatları 130 metre uzunluk ve 45 metre genişlik 8 metre derinlik şeklinde olacak şekilde çalışmaların sürdüğünü ifade etdiler. 



Ekonomi Gazeteciler ayrıca Bölgedeki Çeltik ve peynir fabrikalarını gezdiler. Ürün aşamalarını yeni teknolojik makinelerin çalışmalarını yerinde gördüler. Tarihi Enez kalesi gezildi arkeolojik ekibi ilgililerinden tarihi ve buluntular hakkında bilgiler aldılar


yilmazparlar@yahoo.com

26 Eylül 2021 Pazar

ETMD-Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği Gecesi-Yılmaz Parlar haberi

  Yaşam Kalitesi Elektrik Mühendissiz Olmaz


Elektrik Mühendislerinin toplum için yaptıkları çok önemlidir. 


Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD) gecesinde bir kere daha anladık ki; Sadece şalteri açarak elektriği kullanalım ve hayatın tadını çıkaralım ama elektrik santralinden evimize, sanayimize binlerce kilometre yol kat ederek nasıl taşındığını bir düşünelim



Bu arada, Mühendisler, Dernekleri, birlikleri, ülkenin ana yenilikçi gücüdür.


Yönetim Kurulu Başkanlığını, Mustafa Cemaloğlu’nun yaptığı Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD) 24 Eylül 2021 Cuma günü Divan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesislerinde gerçekleştirdiği geleneksel yıllık yemekli gecesi, Başkan Mustafa Cemaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. 


Dinamik hiperaktif son derece akıcı samimi bir atmosfer içinde yaptığı konuşmasında Başkan Mustafa Cemaloğlu Pandemi sürecinde geçen faliyetlerin özetini yaparak kısa bir ufuk turu yaptırdı. Derneğin faliyetlerini, hedeflerini kısaca açıkladı. Yurt dışı ve Yurt içi uzakdan gelen üyelere mikrofunu verdi. 



Gerek Kurumsal iletişim Direktörü Nevlan Bilici’den gerekse Masadaki Mühendis arkadaşlarımızdan sektörlerin pandemi sürecini sürdürülebilirlik odaklı büyümeyle olumlu bir şekilde geçirdiklerini birkaç milyarlık yatırımlara bile davam ettiklerini öğrenmiş bulunuyoruz. 

 

Ülkenin sanayi tabanını genişletmenin, mühendislerin, görevi olduğu açıktır. 

Elektrik mühendisleri, her gün kullandığımız cihazları ve sistemleri geliştirerek, pratik teknolojinin ön saflarında çalışırlar. Güneş enerjisi sistemlerinden cep telefonlarına kadar toplumun iletişim, teknoloji ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikler yaparlar. 


Küresel Konumlandırma Sisteminden elektrik enerjisi üretimine kadar, elektrik mühendisleri çok çeşitli teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunur.  Yaptıkları işler arasında; Tasarım, test geliştirmek ve elektrik sistemleri, cihazların dağıtımını denetlemek . Ticari veya endüstriyel bir işletmenin bünyesindeki yer alan elektrik şebekelerinin tasarımı, ayarlanması ve bakımı ile elektrikli ekipmanların işletilmesi ile ilgili faaliyetleri yürütmek. 


Gelen elektriğin verimli kullanımından sorumlu olduğu gibi, Sorumlulukları arasında, enerji yoğun cihazların ve elektrik sistemlerinin tasarımı, hesaplanması, teknik dokümantasyonun sürdürülmesi, projelerin her aşamada desteklenmesi ve elektrik sistemlerinin işletimi ve konfigürasyonu ile ilgili işlerin uygulanmasının izlenmesi yer almaktadır.


Görev yelpazesi çok geniş.. Bu nedenle, verdikleri ürün sonrasında, gecede yorgunluklarını attılar. Bireysel ve kurumsal üyelerin sponsorluklarına  plaketler verildi.




ETMD Geceye destek veren firmalar; ABB, ARTE Teknoloji, BBM PANO, BİRTAŞ, Cihan Elektrik, EAE, EEC, EFFE Elektrik, MEPA Enerji, NEOCOM, OMEGA Elektrik, PROPAN, PRYSMIAN Kablo, SCHNEIDER Elektrik, SİGMA Elektrik San. ve Tic. A.Ş., SİNERJİ Elektrik.



Bir elektrik mühendisinin pozisyonu liderdir. Bina ve bina dışı yapıların, ulaşım için aydınlatma bilgisayar ağı tesisatı, elektrikli güneş enerjisi, elektrik sayacı, yangın ve hırsız alarm sistem vb. kurulumu, Karayolları, demiryolları ve diğer raylı yolların, Liman ve havaalanlarının aydınlatma ve sinyalizasyon sistemlerinin tesisatı havaalanı pisti, Tesisatı Taahhüt İşleri, kanalizasyon tesisatı döşeme, yangın söndürme sistemlerinin kurulumu, enerjisi kolektörlerinin bakım ve onarımı dahil, Bina veya diğer inşaat projelerinde ısıtma,

havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu ve brülörler ile elektriksiz güneş enerjisi, kolektörlerinin kurulumu sistemlerinin bakım ve onarımı dahil konularında görevleri sürdürürler.

yilmazparlar@yahoo.com

19 Eylül 2021 Pazar

UTİKAD’da “Önce UTİKAD” Kazandı-Yılmaz Parlar Haberi

 


UTİKAD’da  “Önce UTİKAD” Kazandı


Ayşem Ulusoy liderliğindeki ekibi “Önce UTİKAD” sloganıyla, “Geçmişten Geleceğe UTİKAD” sloganıyla Dr. Kayıhan Özdemir Turan ekibi UTİKAD 38. Seçimli Olağan Genel Kurulunda yönetim için yarıştılar. Seçimi kazanan taraf “Önce UTİKAD” oldu. Ayşem Ulusoy UTİKAD’ın yeni Başkanı seçildi.




15 Eylül 2021 Çarşamba günü, Hilton Bomonti Otel’de gerçekleşen, Genel kurulda saygı duruşu ve İstiklal marşı sonrası, Divan heyetinin seçimiyle devam edildi. UTİKAD Fahri Üyesi Arif Davran Divan Başkanı, Alışan Lojistik’ten Ayhan Özekin Divan Başkan Yardımcısı, Moda Denizcilik’ten Osman Yarkın Divan Yazmanı olarak, UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur’un önerisiyle ve oylamayla yetkilendirildi.





Dr. Kayıhan Özdemir Turan liderliğindeki ekibin tüzük değişikliği önerileri ve dernek isminin değişmesi reddedildi.



Gerçekdende çoğunluğun verdiği kararı olumlu buluyoruz.

Özetle “Lojistik” ve “tedarik zinciri” terimleri bazen birbirinin yerine kullanılsa da lojistik, genel tedarik zincirinin bir unsurudur.

Lojistik, malların A noktasından B noktasına taşınmasını ifade eder ve bu iki işlevi içerir: nakliye ve depolama.



Genel tedarik zinciri, malları üretmek ve dağıtmak için lojistik de dahil olmak üzere bir dizi süreçte çalışan işletmeler ve kuruluşlar ağıdır. Lojistik, ürünleri bir noktadan diğerine taşımak için harcadığınız maliyetleri ve zamanı azaltmaya yardımcı olabilir



Tedarik zincirleri, sürekli değişen müşteri taleplerine bağlı oldukları için karmaşık ve hassastır. Bir tedarik zinciri, etkin bir şekilde organize edilmiş taşıma olmadan yüksek değeri garanti edemez. Bu nedenle lojistik, herhangi bir tedarik zincirinin kalitesinde en önemli faktörlerden biridir.



İstihdam yaratarak ve yatırım girişiyle ülke ekonomisine önemli makro katkılar sağlayan, ekonominin büyümesinde büyük rol oynayan olmazsa olmazı Lojistik sektörün değerli derneği UTİKAD’ın oy çoğunluğu ile verdiği bu karara katılıyoruz.

Gerek açılış konuşmasında gerekse gündem maddelerinde görüş bildiren, UTİKAD Eski Başkanı Emre Eldener faliyetleri hakkında bilgiler sundu.  Android ve IOS platformlarından indirilebilen ‘Mobil UTİKAD’ı kısaca tanıtdı. Dijitalleşmeye devam edeceklerinin altını çizdi.



UTİKAD Eski Başkanı Kosta Sandalcı, görev süresi biten UTİKAD Başkanı Emre Eldener’e dernek adına şilt takdim etti.

UTİKAD Eski Başkanı Turgut Erkeskin ve UTİKAD Başkanı Emre Eldener, UTİKAD Genel Müdürü olarak, 2011-2021 tarihleri arasında görev yapan Cavit Uğur’ın vedası üzerine şükran plaketini sundu.

Başkan adayları Ayşem Ulusoy ve Dr. Kayıhan Özdemir Turan yaptıkları konuşmalarında yapacakları projeleri sundular. Uzun kuyruk oluşturan oylama işlemi sonrası Kazanan taraf Ayşem Ulusoy ve Ekibi oldu.

UTİKAD yetkililerin verdiği bilgiler göre;1986 yılında kurulan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD); lojistik sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak Türkiye’de ve uluslararası alanda kara, hava, deniz, demiryolu, kombine taşımacılığı ile lojistik hizmetler üreten firmaları aynı çatı altında toplamaktadır. UTİKAD, üyelerine verdiği hizmetlerin yanı sıra, lojistik sektörünün dünya çapındaki en büyük sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu’nun (FIATA) Türkiye temsilciliğini üstlenmiş ve ülkemizi FIATA Yönetim Kurulu’nda temsil etmektedir. Ayrıca Avrupa Taşıma İşleri Organizatörleri, Taşımacılık, Lojistik ve Gümrükleme Hizmetleri Derneği (CLECAT) üyesi ve Ekonomik İş birliği Teşkilatı Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF) kurucu üyesidir.

yilmazparlar@yahoo.com

12 Eylül 2021 Pazar

Walton Hotel Nişantaşı &Spa açılışı-Yılmaz Parlar Haberi

 Hotel  Walton Neden Örnek

Türkiyede yaklaşık 60 civarında bulunan Hotel zincirlerinden, Walton Hotels zincirine bağlı, Walton Nişantaşı Hotel & Spa Örnek olabilecek şehir Hotellerimizden biri. 



Şehir Hotel ziyaretlerimizin bu seferki durağı Walton Hotel zincirinden Walton Nişantaşı Hotel & Spa. Hotel renovasyonu tamamlayarak ve Dünya hotel standartlarında en iyilerini alarak, 1 yıl yenilenme hazırlığı sonrası turizm hizmetine kapılarını açtı.



Nişantaşı Melek sokakda bulunan, Walton Nişantaşı Hotel & Spa, Gerek inşaat aşamasında tasarımı ve gerekse işletme döneminde tüm ayrıntıları, şehir Hotel müşteri memnuniyetine uygun uyarlanmış

Hotel işletmeciliğini, turizmin çeşitli disiplinlerinden beslenen, Türk turizm ekonomisine katkılar sağlıyan, duayen turizmci MK Travel sahibi Muammer Kaya üstlenmiş. Noyan Ayhan, İbrahim Ernam, Teoman Önder, Cem Kaan Kuş İşetmeci ortakları ile şehir Hotellerini üst seviye taşımışlar.

Hotelin şehir merkezindeki konumu, konaklayan turistler için zamandan tasarruf etmede önemli bir etkendir



Walton Nişantaşı Hotel & Spa, Tekstil alıcıların en gözde yeri olan Moda merkezi Nişantaşı-Osmanbey konumunda bulunmasıyla, Hotelcilik etkinlik destinasyonu olması ile birlikde önemli her türlü alışveriş ve eğlence dünyasının yanı başında olması talep  yoğunluk getirmesine yol açıyor.

Yenilenen Hotelde odalar bir evin tüm ihtiyacını karşılar düzeyde ünitelerle donatılmış. Bir ev bir odaya nasıl sığdırılabilir.? Hotel işletmecisi iş adamı MK Travel sahibi Muammer Kaya’ya Mimarlarını veya şirketlerini sorarken, Başarının altında gizlenen sırrını, İnşaatlarının, Dünya otellerinden iyilerini alarak esinlendiklerini, tasarımların, fikirlerin uygulanması için Mimarlarıyla işletme ortakların ortak akılla eyleme geçirdiklerini öğrenmiş bulunuyoruz.    



Mükemmel şehircilik Hoteli nasıl olmalı? Konforlu bir konaklama için, bir Hotel seçerken, İdeal Hotel ne olmalı? Gibi soruları Muammer Kaya’ya sıralarken, “Seyahat edenlerin tüm gereksinimlerini, olması gerektiği gibi karşılayan bir Hotel, kaliteli turist konaklama örneği oluşturur.” Özet cevabı alıyoruz.   

Genel olarak, Hotel, hizmet ve hizmetler kümesi açısından güvenli bir şekilde olmalı. Hotel seçiminde genelde üç öne çıkan faktörlerin yanı sıra daha nesnel parametrelere güvenmek daha iyidir.

Hotel işletmeciliği alanında makroekonomik bir perspektifle bakıldığında; Farklı bir konaklama türü farklı seçim kriterleri içerir. 

Hotel performansın istatistiksel analizleri göstermiştir ki; makroekonomik faktörlerin hotel operasyonunu nasıl etkilediğidir. Regresyon analizinde Hotel performansı değişken Hotel doluluk oranı ile ölçüldüğüdür.

Şehircilik Hotelciliği açısından konfor, mükemmel otelleri karakterize eden ana unsurlardan biridir. Hotelin inşasındaki tasarımın yanı sıra tesisler için de modern bir perspektif sergilenmesi, ihtiyaçlara göre doğru odayı seçme şansı tanıması, tüm ihtiyaçları karşılayacak durumunda olmasıdır. 

Şehir merkezindeki eski bir hoteli, ideal sayılı odaları, inanılmaz bir şekilde tasarlanmış yeniden inşa edilen etkileyici bir çizgi bırakan, Sıhhi ve hijyenik parametreleri; havanın, havuzunun temizliği, gürültü seviyesi, havalandırma, güneşlenme yasal gerekliliklere uygun hoteli koordinatör Dilara Kalaycı ile geziyoruz. 

Walton Hotel, sektöre pozitif etki sağlayan, sosyal ve çevresel sorumluluğun bilincinde çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir, özellikle İç mekanda az ve yalın malzemeler kullanımıyla ile inşa edilmiş.

Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi gün ışığının maksimum içeri alınacak şekildeki geniş ferah odaları dinlenme rahatlığını artıran keyif veren faktörlerden. Hotel odaları ve genel alanlar -Sigara içilen ve içilmeyen katlar - Engelli misafirler için oda -Kuru Temizleme ve çamaşır hizmetleri -Bagaj Emanet Ofisi- Ekstra Yatak Servisi -Havalimanı Transfer Hizmeti -Oda Servisi  , Kişiye özel konfor sunan iklimlendirme, banyolarda özel jakuzili küvet ve özel tasarım duş, elektroni kasa saç kurutma makinası, büyüteçli ayna, ortopedik yatak, minibar, su ısıtıcaları , çay-kahve su servisi. 

Başarı ayrıntılarda gizlidir…



En göze çarpan en çok dikkat etdiğimiz inceliklerden biride merdiven boşluklarına emniyet ağların örülmesi. Anlamı insana, hayatına verilen değer. En ufak ihtimal halinde olsa bile, küçük bir ihmalle özellikle çocukların merdiven boşluğuna düşme ihtimali göz ardı edilmemişse, bu insana verilen değer ölçüsüdür. 

Müşteri isteğine cevap verecek hizmetlerin bir kaçını hotel genel müdürü Okay Pekgirgin şu şekilde sıralıyor; “İş dünyasının Moda merkezinde  konumlanmış olması, ulaşım açısından İstanbul Havalimanına, Sabiha Gökçen Havalimanına ulaşım sağlıyan Taksim Meydanda Hawaiste çok yakın mesafesinde oluşu, toplu taşımaya, sosyal olanaklara, çevre yollarına, iki yakanın köprü başına yakın olması, tercih edilmeye avantaj sağlamaktadır.

Ücretsiz kablosuz hızlı internet erişimi, Son teknolojiyle dizayn edilmiş yaklaşık 30 kişilik küçük toplantılara  hizmet veren toplantı odaları, üniteler, ihtiyaca cevap verebilecek niteliklere sahibiz. 



Restaurant Türk ve Dünya lezzetlerini tadabileceğiniz mutfağın mevcut oluşunu, yeme içme bölümü işletmecisi Birol Kopan’dan bilgiler alıyoruz.

İyi yemek iyi malzemeye bağlı olduğunu söylüyor Birol Kopan. “Kaliteli malzemeyi nakit olarak en uygun yerden alıyoruz.”  Metro Bölge Temsilcileriyle yaptıkları konuşmayla da bu söyleme tanık oluyoruz. 

Moda merkezinde oluşlarından dolayı yerli yabancı misafirlerini ağırlamak isteyenlerin menü isteğini önceden haber vermek suretiyle karşıladıkları gibi Türk ve Dünya mutfağını uyguladıklarını ancak Türk gastronomisini ön plana çıkaran menüye seçkin lezzetlere yer verdiğini öğreniyoruz.


Şehir hotellerin olmazsa olmaz trendlerinden Spa merkezi



Yaşam alanında; özel dinlenme bölümleri, bay-bayan özel fitness alanları, hamamlar,  yüzme havuzu ve özel stüdyolar mevcut.. 

Sağlık, dinlenmek ve yorgunluk atmak için gerçekdende önemli bir ünite. İşletme müdürü Ayşe Acar’dan ve Spa müdürü Tamer İğdelipınar’dan hizmetleri hakkında aldığımız bilgilere göre ; 

İsveç Masajı; İsveç masajı , 1812 yılında İsveçli doktor Per Henrik Ling tarafından geliştirilen tekniğe dayalıdır. Vücuda tamamen uygulanan klasik masaj kan dolaşımını arttırır, hücre ve dokuları canlandırır, aynı zamanda kas gerilimini azaltarak rahatlama sağlar.

Derin Doku Masajı;Bu masaji manüpilasyon temposunun düşük ancak hareket şiddetinin fazla olduğu bir masaj türüdür. Özellikle sert masajdan hoşlanan kişilerin tercih ettiği bir masajdır.

Bali Masajı; Tüm vücuda güçlü hareketlerle uygulanan bu masajda, yumuşak vuruşlar ve gerinme hareketiyle kas dokusuna derinlemesine etki eder. Hem bedeni hem de zihni rahatlatır ve gençleştirir.

Dört El Masajı;İki terapistin senkronize hareketler ile uyguladığı olağanüstü dört el masajını diğer masajlardan ayıran en önemli özellik; terapistlerin uyum içersinde aynı hareketleri uygularken enerjilerini vucüda vererek negatif enerjiyi pozitif enerjiye çevirmesidir

Couple Masaj; Çiftlere özel hazırlanmış iki kişilik odada aromatik yağlarla yapılan terapi, vücudunuzdaki gerginliği alıp rahatlama hissedeceğiniz keyifli bir masaj terapisidir.

Anti-Stres Masaj; Yavaş ve ritmik hareketlerle yapılan bir masaj türüdür. Kasları gevşetici, rahatlatıcı etkisi vardır. Baş, boyun, sırt ve ayak tabanını kapsar, gerilimi etkin olarak giderir ve vücuttaki kas ve dokuların gevşemesini sağlar.

Refleksoloji Masajı;  Bir tür denge masajıdır. Özel el teknikleri ile ayaklara uygulanan bu masajda amaç vücudun belirli bölgelerinde bloke olmuş enerjiyi çözerek, fiziksel ve ruhsal iyileşmeyi sağlamaktır.

Relax Masaj;Rahatlatıcı, dinlendirici, gevşetici bir masajdır. Yavaş ve fazla baskı uygulamadan tüm vücuda uygulanır. Günün stresini azaltır, uyumayu kolaylaştırır.

Medikal Masaj (Bölgesel);Tüm kas grubu ele alınarak uygulanan medikal masajda, dolaşım sistemi esas alınmaktadır. Vücuda etki edecek şekilde ve tonda uygulanmaktadır. Kronik ağrılar ve yorgunluklar için kullanılan medikal masaj, kas ve hareket sistemine büyük etki eder.

Aromaterapi Masajı;Özel olarak hazırlanan 4 farklı yağdan birisini seçiminize göre kullanılır. En aromatik ve rahatlatıcı masajımızdır. Darbe ve akupressur tekniklerinin kombinasyonu ile uygulanır. Böylelikle kullanılan doğal yağlarda bulunan iyileştirici maddelerin cildinize nufüs etmesi ve size rahatlama ve gevşeme hissi vermesi sağlanır. Kesin bir jet-lag toniği.

Sıcak Volkanik Taş Masajı; Sıcak volkanik taş masajı, vücudun iyileşmesine ve detoksifiye olmasına yardımcı olan sıcaklık ve serinliği birleştirir. Sıcak taş mesajı, sıcaklığı ve soğuğu değiştirir - ağrıyan bir vücudu rahatlatmak için yararlı olduğu kanıtlanmış bir masaj tekniğidir. Sıcak taş masajı; vücudunuza nazikçe uygulanan kokulu yağla yapılır

Otelde en önemli bulduğumuz güleryüzlü işini mükemmel bilen ve uygulayan profesyonel ekibin, Dünya turizm standartlarına uygun hizmet anlayışıyla işlerini ifa etmeleri.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Ağustos 2021 Pazar

BDU -SHK - Sağlık Turizmi - Gastronomi -Hijyen Fuarı ve Zirvesi -Yılmaz Parlar

 BDU Koşmaya Devam


Ekonomik İşbirliği ve Diplomatik Koalisyon vizyona sahip BDU Uluslararası İşadamları ve Diplomatlar Derneği “ Geleceğin Geleceği ” temalı SHK FUARCILIK ile Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuarı ve Zirvesi gerçekleştiriyor.



Uluslararası hukukun izin verdiği sınırlar içinde, Dünya çapında barış, iyi niyet ve işbirliği köprüleri kurmak, eğitim ve ağ oluşturma yoluyla iş ve diplomasideki merkezi rolü hakkında farkındalık yaratma amaçlı BDU, yeni kurulmasına rağmen yeni projeler için, aylık geleneksel toplantısıyla tüm üyeleriyle bir araya geldi. 


Sürekli eğitim forumları, ağ oluşturma fırsatları ve mentorluk sağlayarak, Bilim, Teknoloji, Kültür-Sanat, Spor, Eğitim gibi konuları destekleyen kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan BDU’nun ikinci toplantısında; Yönetim Kurul Başkanı Musa Karademir, Başkan yardımcısı Musa Soysal, Yönetim kurul üyeleri Aslı Gültekin, Mehmet Nuri Kaynar, Tahir Taş, Yılmaz Parlar, Bursa temsilcisi Yavuz Uzun, Kuveyt temsilcisi Nalan Özkan, Katar Temsilcisi Recep Demir, Ukrayna temsilcisi Cevdet Külekci, SHK Fuarcılık Sevda Korkmaz, Hakkı Korkmaz,  TÜRFED Federasyon kurucu Başkan yardımcısı Tüketici Sorunları Derneği Genel Başkanı Dr. Deniz Öner, TÜRFED Federasyon kurucu Başkan yardımcısı, Tüketiciyi Güçlendirme Derneği Genel Başkanı Jale Yanılmaz, SHK Fuarcılık Yönetim kurul üyeleri ve BDU üyeleri hazır bulundular.



Kalamış Marina Peysage Restaurant’da gerçekleşen yemekli toplantıda Başkan Musa Karademir tarafından, Sağladıkları destekler ve çalışmalarından Dolayı Katar temsilsici Recep Demir, Kuveyt Temsilcisi Nalan Özkan, Ukrayna temsilcisi Cevdet Külekci’ye teşekkür plaketi verildi


Toplantı esnasında, 26-27 Kasım 2021 tarihleri arasında, İstanbul Wow Otel Kongre Merkezi’nde “Geleceğin Geleceği” mottosuyla uluslararası düzeyde zirve ve fuar düzenleyecek BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği ve SHK Fuarcılık zirve hakkında açıklamalarda bulundular.



Covid 19” ve “Pandemi” son iki yılda dünyanın en çok kullandığı iki kelime oldu.


BDU Diplomatlar Birliği Genel Başkanı Musa Karademir, “Covid 19” ve “Pandemi” son iki yılda dünyanın en çok kullandığı iki kelime oldu. İnsanlığı derinden sarsan salgın hastalık, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlar başta olmak üzere pek çok değişikliğe yol açtı. Davranışlar, alışkanlıklar değişti. Yeni dünyanın kodları olarak da tanımlayacağımız bu sistemde, sağlık, eğitim, iş hayatı, sosyalleşme araçları, tüketim alışkanlıkları yeni nesil davranış ve alışkanlık biçimine dönüşüyor. Kamu kurumları, şirketler, üniversiteler başta olmak üzere, her sektör baştan aşağı bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda. Yeni Ekosistemde; “Sağlık Turizmi, Gastronomi ve Hijyen/Temizlik Sektörleri”nin Tüm Paydaşları “Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuar ve Zirvesi”nde bir araya gelerek, bugünü ve geleceği ele alacaklar. “dedi.



Sürdürülebilir bir ekosistem kurmayı, ülkemizden ve yurtdışından gelecek olan katılımcı ve konuşmacılarla, geleceğin geleceğini sektörler bazında bütüncül değerlendirmyi amaçladıklarını söyleyen Karademir, “Bu çerçevede amacımız; İşbirlikleri, yatırım fırsatları, B2B görüşmeleri, ticari ve insani birliktelikler ile yeni ortaklıklar için zemin oluşturmaktır.” İfadelerinde bulundu.

Yürütme Kurulu Başkanlıklarını BDU adına Nalan Özkan, SHK adına ise Hakkı Korkmaz yapacağı “Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuar ve Zirvesi” iş birliği protokol imzası sonrası  SHK Fuarcılık Adına Sevda Korkmaz yaptığı konuşmasında “ gerçekleşecek olan bu organizasyonda, bir yandan sektörlerin tüm aktörleri fuarda yerlerini alırken, diğer yandan da sektörlerin önde gelen isimleri, sektörün geleceğini, yapısal veya kurumsal değişim ve dönüşümü çeşitli oturumlarda, workshoplarda ve panelde tartışacaklar.” Şeklinde zirveyi özetledi. 



Yıllık Eğitim Forumlarla bilgi genişletmeleri, becerileri yenilemeleri, düzenli eğitim ve katılım programları sağlamanın yanı sıra yapılandırılmış mentorluk ve mesleki gelişim için ilişkiler kurmaya yardımcı olmayı, bireyler, hükümetler ve kültürler arasında iletişimi, anlayışı ve işbirliğini kolaylaştırmaya kararlı en üst düzeyde toplu uzmanlık ve eğitim, bilgi ve tavsiye sağlamayı ve Dünya’nın dört bir yanından meslektaşları yeniden bir araya gelmelerini sağlamayı amaçlayan kapsamlı bir kaynak koleksiyonuna sahip BDU’un toplantısında sürpriz yaşandı, Küveyt Temesilcisi Nalan Özkan’ın, Katar Temsilcisi Recep Demir’in, BDU üyesi Özlem Akyüzlü’nün müşterek  doğum günü kutlaması oldu.

Kalamış Marina Peysage Restaurant’ın  nefis yemekleri eşliğinde görkemli pasta üyelere ikram edildi.


yilmazparlar@yahoo.com

 

8 Ağustos 2021 Pazar

Ayıplı şirketlerin yeni taktiği “yeşil badana” mı?-Yılmaz Parlar

  Ayıplı şirketlerin yeni taktiği “yeşil badana” mı?

Pandemi süreci ile birlikte Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) başlattığı toplantılar, konularında uzman pek çok kişi ve kurumların yoğun ilgi ve desteği ile devam ediyor. Türkiye’de farklı sorunlara yeni bakış açıları kazandırma ve çözüm arayışlarının sürdüğü toplantıların yedincisi olan İzmir’deki Küresel Isınma Kurultayı sırasında ortaya çıkan “yeşil yıkama” kavramı, geçtiğimiz akşam Türkiye’nin en önde gelen uzman isimlerinden biri olan Dr. Uygar Özesmi’nin verdiği seminerde detaylarıyla irdelendi. Yoğun bir katılımın olduğu seminer, izleyenlerden gelen sorularla geç saatlere kadar devam etti


EGD Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde “Sistemik Bakış: Orman Yangınları, İklim Krizi ve Yeşil Yıkama” başlığıyla Dr. Uygar Özesmi tarafından verilen seminerde, özellikle yeşil ekonomi konusunda atılan kimi adımların, sergilenen bazı faaliyetlerin sahte ve toplumu yanıltıcı olduğu vurgulandı.

Türkiye’de sertifikalı sürdürülebilir orman alanları yalnızca yüzde 28

Sistematik bakış açısıyla Türkiye’deki orman koruma alanları ve yanan ormanlar konusuna değinerek seminere başlayan Dr. Uygar Özesmi, Orman Sürdürülebilirlik Konseyi’nin Sertifikalandırma Sistemine bakıldığında 2012-2020 yılları arasında Türkiye’deki sertifikalı orman alanlarının her yıl arttığını ancak toplam orman işletmelerinin sadece yüzde 28’sinin bu sertifikayı almaya hak kazandığını belirtti.  Bu verinin aslında ürkütücü olduğunu ifade eden Dr. Özesimi, geriye kalan yüzde 72’lik alanların sürdürülebilir işletilmediği anlamına geldiğine dikkat çekti. 

Ormanlara sadece kesimlik kütük olarak bakmak yanlış

Dr. Özesmi, uydu görüntülerinden tespit yapan Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemine göre 2021’de 120 hektarlık bir alanın yandığını belirtti.  Bu alandaki yok olan ağaç varlığının bugünkü net değerle 2 milyar TL civarında olduğunu ve buraları söndürme ve ormanlaştırma maliyetinin ise 3,5 milyar TL olacağını tahmin ettiğini söyledi. Ancak buradaki TL değerleriyle ormanlara sadece kesimlik kütük olarak bakmanın yanlış olduğunu, çünkü biyolojik çeşitliliğin de korunması gerektiğini dile getirdi. Ne yazık ki biyolojk çeşitlilik açısından Türkiye’de sadece 46 koruma alanından oluşan 408 bin 500 hektar alan olduğunu bunun yanan alanın sadece 3,4 katı olduğu düşünülürse korunan alanları tüm orman alanının %30’una çıkartmak gerektiğini ifade etti.

Kalitesiz linyit kömürü çıkartmak üzere İkizköy’de ormanların kesilmek istendiğini, kömürün termik santrallerde yakılması ile ortaya çıkan karbonun sera etkisini tetiklediğini, bu negatif döngüsel sürecin sonunda artan iklim krizi ile ortaya çıkan orman yangınlarının yine dönüp gelip o termik santralı tehdit ettiğini gösterdi. Bu örnekten yola çıkarak sürecin iklim değişikliğine, iklim değişikliğinin de afetlere neden olduğunu veriler ve grafiklerle anlattı. 




Ayıplı şirketler, şimdi de “Yeşil Badana” ile aldatıyor

İklim Değişikliği ile mücadele konusunda şirketlere ve bireyleri temsil eden STK’lara artık daha büyük sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Dr. Özesmi, bu konuda yeterince toplumsal bir bilinç oluşmadığını verdiği bir örnekle açıkladı. Türkiye’deki son yangınlarda öne çıkan bir sanatçımızın kurduğu çok değerli bir derneğin dünyanın büyük ve iklim değişikliğine neden olan ayıplı fosil yakıt şirketlerinden biriyle “ahbap” ilişkisi içine girip maddi desteği kabul etmesinin tam da bu şirketlerin “Yeşil Badana”sına denk düştüğünü ifade etti. Bu nedenle, afetler ve orman yangınlarının başlıca nedenlerden biri olan İklim Değişikliği sorununun temelindeki iş modellerinin ekolojik ve sosyal faydası ile sağlık gibi toplumsal zararları hakkında herkesi bilinçli olmaya davet etti. Yeşil Yıkama’yı önlemek için özellikle bilim insanları, ekonomistler ve gazetecilerin sorgulayıcı ve bilinçli olması gerektiğinin altını kalınca çizdi. Dr. Özesmi’ye göre “Yeşil Badana”yı önlemenin yolu, şirketlerin üretim süreçlerinin denetlenebilir ve şeffaf hale gelmesinden, üretimlerinin insana ve doğaya ne fayda sağladığının ölçümlenebilir olmasından geçiyor. Ancak böylelikle, iklim değişikliğine neden olan şirketlerin toplumu aldatma yönünde artık “yeşil yıkama” ya da “yeşil aklama” yapamaz hale gelmeleri sağlanabiliyor.  

Yeni ekonomik sistemde şirketler de aktivist olmak zorunda

Dünyada artan çevre duyarlılığı, “İklim Değişikliği” ile mücadele ve “Sürdürülebilir Kalkınma” ilkeleri ile şekillenen yeni ekonomik düzende artık şirketlerin de bir aktivist gibi davranmak zorunda olduğuna vurgu yapan Dr. Uygar Özesmi, dönüşen sürecin şirketler için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2020 araştırmalarında Moderna ve Pfizer’ın dahi önünde en itibarlı şirket olarak “Patagonia” giyim ve spor malzemeleri şirketinin çıktığını, bunun nedeninin de aktivist bir şirket olmasında, müşterilerini çevre hareketi bağlamında örgütlemesinden kaynaklandığını söyledi.  Şirket ayrıca sivil toplum kuruluşlarına destek olurken, yeni döngüsel ekonomik sisteme uyumlanma ve ekolojik inovasyon konusunda başarılı olduklarını söyledi.. 




Artık tüketim değil doğayla dost “türetim” ekonomisi dönemi 

İklim Değişikliği ile mücadele sürecinde insanların doğayla uyumlu ve barış içinde oldukları bir gelecek için çalıştıklarını dile getiren Dr. Özesmi, dünyada artık ayıpsız mal ve hizmet üreten şirketlerin olduğu bu yeni bir iş modelinin giderek yaygınlaşacağına dikkat çekti. 

Türkiye’den çıkan ve Dünya’ya yayılan bir Good4Trust “iyiliğe güven” topluluğu oluşturduklarını açıklayan Dr. Uygar Özesmi, artık tüketim değil “Türetim Ekonomisi” kavramı ile ekolojik ve sosyal açıdan adil üretim ve hizmetlerin oluşturduğu, iyilik ve güvene dayalı bir ekosistemin geliştiğini belirtti. Özesmi’nin verdiği bilgiye göre Good4Trust’ta niyet belgesini imzalayan ve üretim süreçlerini beyan ederek yedi üyeden oluşan seçici konsey tarafından onaylanan 344 üretici işletme faaliyet gösteriyor ve yaklaşık 20 bin kişi bu topluluğa üye.

yilmazparlar@yahoo.com

17 Haziran 2021 Perşembe

15. Isınma Kurultayı -Yılmaz Parlar

  İzmir’in Refahını Artırmak ve Adil Paylaştırmak 


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) tarafından düzenlenen ve  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in desdekleri ile İzmir tarihi Havagazı Fabrikasında, 14-15 Haziran 2021 tarihlerinde hibrit temasıyla 15.ncisi gerçekleşen Isınma Kurultay ikinci gününde  “Daha İyi Bir Yaşam İçin Kooperatifçilik Zirvesi işlendi.



İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz. Kooperatifçilik bu hedeflerimiz doğrultusunda önemli araçlardan biri”dedi



Daha iyi bir yaşam için kooperatifler olmazsa olmaz


Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak “Cumhuriyet döneminde kooperatiflerin çok önemli işlevleri olmuş. Sonraki dönemde kent kooperatifleri önemli başarılara imza atmış. Ama bir türlü kooperatifçilikte sürdürülebilir bir başarı elde edememişiz. Bu, üçüncü dönem. Artık hata yapma şansımız yok. Daha iyi bir yaşam için kooperatifler olmazsa olmaz” dedi. 


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, EGD Gazetecilere İzmir Tarımı ve kooperatifçiliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları hakkında bilgiler verdi.


Ülkemizde suyumuzun yüzde 77’si tarım için kullanıldığını, vahşi sulamayla içecek suyu bulamıyacağımızın altını çizen Soyer, “İzmir Tarımı ile ekonomik değeri yüksek, suyu az tüketen, bu toprakların atalık tohumlarını ve stratejik ürünlerini destekleyecek bir politika izleyerek, tarımda harcanan suyu yüzde elli oranında azaltmayı hedefliyoruz. Su israfını modern yöntemlerle değiştiriyoruz. Böylelikle, kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyoruz” dedi. 

 


Kooperatiflerin üreten çiftçiyi, köylüyü koruduğunu bunun döngüsünü örnekledi.

 

Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda İzmir Tarımı politikaları ile yürüttükleri ifade eden Soyer “İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz.” şeklinde Kooperatifçilik hedefleri doğrultusunda icraatlarından örnekler verdi.



İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni kurduk

 

İzmir Tarımı ürün deseninin planlanmasından lojistiğe, ürünün işlenmesinden satış ve ihracatına, ARGE ve eğitim faaliyetlerine kadar kapsamlı ve çok yönlü bir süreci kapsadığını, Sasalı’da ‘İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni kurduklarını söyledi.


Soyer kooperatifler üzerinden yaptıkları milyonlarca liralık alımın, önümüzdeki iki yıl içerisinde yaklaşık üç kat artacağını, müjdeledi 


Atatürk, iki kooperatifin kurucusu ve ortağı olmuştur 

 

Zirvede Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim’in Atatürk ve kooperatifçilik üzerine olan video kaydı da yayınlandı.


Mülayim, “Atatürk, iki kooperatifin kurucusu ve ortağı olmuştur; bunun dünyada örneği yoktur. Türkiye’de çok fazla küçük üretici var. Küçük üreticiler kooperatif yoluyla gelişebilir. 

 


Kooperatifçilik moda akım değildir


Moderatör, ekonomist gazeteci yazar Meliha Okur panelde Türkiye’de kooperatifçiliğin sorunları ve çözüm önerileri üzerine konuşuldu. “Dünya tarihine bakınca 15 bin savaş çıktığını görüyoruz. Bu savaşların sebebi sudur. 2020 ve sonrasında dünya siyasetinde su konusu gündemde olacak. Tarımdaki vahşi sulama bu süreci hızlandırıyor” sözleriyle suyun önemine bir kez daha dikkat çekdi.


Ege Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Yercan kooperatifçiliğin bir amaç değil araç olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Asıl olarak gıda güvenliği, aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği, genç ve kadın çiftçilerin korunmasının amaç olması gerektiğini söyleyen Yercan, “Kooperatifçilik moda akım değildir. Türkiye’de çok fazla kooperatif var. Bu, sürdürülebilir bir sistem değil. Kooperatif sayısını arttırmadan ortak sayımızı arttırmamız gerekiyor” dedi.

 



Kooperatifçilik tarihinde İzmir’in önemi


Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakkı Uyar “Atatürk 1913-1915 yıllarında Bulgaristan’da askeri ateşe olarak kalıyor. Orada kooperatifçilik sayesinde köylünün nasıl kalkındığını görüyor. Türkiye’de de başlamasını istiyor. Atatürk bir yandan meclis kurmaya, düzenli ordu oluşturmaya çalışırken bir yandan da köylülüğü örgütlemek için kooperatifçilik için uğraşıyor” açıklamalarında bulundu


İzmir İktisat Kongresi’nin İzmir’de yapılmasının nedeni, “İzmir, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı ve bittiği yerdir. Aynı zamanda ekonomik kalkınmanın başladığı yerdir. Atatürk yeni Türkiye’nin ekonomi politikalarının değişeceğini söylüyor. Yeni Türkiye’nin fetih değil ekonomi devleti olacağını anlatıyor. Ve diyor ki ‘Kılıçla fetih yapanlar yerlerini samanla fetih yapanlara terk edecektir.’ İzmir, bu nedenle tarım kooperatiflerinin başlangıç yerlerinden biridir” şeklinde Atatürk’ün kooperatifcilik hamlesini başlatdığını vurguladı. 

 

Ortak sayısı artmalı 

Milli Kooperatif Birliği Başkanı Muammer Niksarlı   “Türkiye’deki birliklerin yüzde 60’ı kendi üst birliğine bağlı değil. Merkez birliklerin Milli Kooperatif Birliği’ne bağlı olma oranı da yüzde 15. Kooperatiflerin kendi yapısına bakınca yüzde 65’inin bireysel ortak sayısının 100’ün altında olduğunu görüyoruz. Bu sayılarla piyasada ekonomik faaliyet yapmak zor” dedi. Kooperatifçilikle farklı bakanlıkların ilgilendiğini, farklı yasaların 41 kooperatif türü olduğunu, denetim sistemli. dikey örgütlenme zorunluluk olmalı” dedi.  

 


Küçük aile çiftçiliği önemli

Moderatör, Köy Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer tarımda kadının rolünün önemine değindi. BM, 2014 yılını küçük aile çiftçiliği yılı ilan etdiğini, küçük aile çiftçiliği önemsendiğini, birlikde güçlü hareket kabiliyetinin gerçekleğini söyledi.      

 

Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Seval Doğanlar  Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortağı Suna Kalaycı  

Zeytinlik Gölcük Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortağı Nazmiye Aynalı deneyimlerini paylaştılar 

 

    

 yilmazparlar@yahoo.com