26 Eylül 2021 Pazar

ETMD-Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği Gecesi-Yılmaz Parlar haberi

  Yaşam Kalitesi Elektrik Mühendissiz Olmaz


Elektrik Mühendislerinin toplum için yaptıkları çok önemlidir. 


Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD) gecesinde bir kere daha anladık ki; Sadece şalteri açarak elektriği kullanalım ve hayatın tadını çıkaralım ama elektrik santralinden evimize, sanayimize binlerce kilometre yol kat ederek nasıl taşındığını bir düşünelim



Bu arada, Mühendisler, Dernekleri, birlikleri, ülkenin ana yenilikçi gücüdür.


Yönetim Kurulu Başkanlığını, Mustafa Cemaloğlu’nun yaptığı Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD) 24 Eylül 2021 Cuma günü Divan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesislerinde gerçekleştirdiği geleneksel yıllık yemekli gecesi, Başkan Mustafa Cemaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. 


Dinamik hiperaktif son derece akıcı samimi bir atmosfer içinde yaptığı konuşmasında Başkan Mustafa Cemaloğlu Pandemi sürecinde geçen faliyetlerin özetini yaparak kısa bir ufuk turu yaptırdı. Derneğin faliyetlerini, hedeflerini kısaca açıkladı. Yurt dışı ve Yurt içi uzakdan gelen üyelere mikrofunu verdi. 



Gerek Kurumsal iletişim Direktörü Nevlan Bilici’den gerekse Masadaki Mühendis arkadaşlarımızdan sektörlerin pandemi sürecini sürdürülebilirlik odaklı büyümeyle olumlu bir şekilde geçirdiklerini birkaç milyarlık yatırımlara bile davam ettiklerini öğrenmiş bulunuyoruz. 

 

Ülkenin sanayi tabanını genişletmenin, mühendislerin, görevi olduğu açıktır. 

Elektrik mühendisleri, her gün kullandığımız cihazları ve sistemleri geliştirerek, pratik teknolojinin ön saflarında çalışırlar. Güneş enerjisi sistemlerinden cep telefonlarına kadar toplumun iletişim, teknoloji ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikler yaparlar. 


Küresel Konumlandırma Sisteminden elektrik enerjisi üretimine kadar, elektrik mühendisleri çok çeşitli teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunur.  Yaptıkları işler arasında; Tasarım, test geliştirmek ve elektrik sistemleri, cihazların dağıtımını denetlemek . Ticari veya endüstriyel bir işletmenin bünyesindeki yer alan elektrik şebekelerinin tasarımı, ayarlanması ve bakımı ile elektrikli ekipmanların işletilmesi ile ilgili faaliyetleri yürütmek. 


Gelen elektriğin verimli kullanımından sorumlu olduğu gibi, Sorumlulukları arasında, enerji yoğun cihazların ve elektrik sistemlerinin tasarımı, hesaplanması, teknik dokümantasyonun sürdürülmesi, projelerin her aşamada desteklenmesi ve elektrik sistemlerinin işletimi ve konfigürasyonu ile ilgili işlerin uygulanmasının izlenmesi yer almaktadır.


Görev yelpazesi çok geniş.. Bu nedenle, verdikleri ürün sonrasında, gecede yorgunluklarını attılar. Bireysel ve kurumsal üyelerin sponsorluklarına  plaketler verildi.




ETMD Geceye destek veren firmalar; ABB, ARTE Teknoloji, BBM PANO, BİRTAŞ, Cihan Elektrik, EAE, EEC, EFFE Elektrik, MEPA Enerji, NEOCOM, OMEGA Elektrik, PROPAN, PRYSMIAN Kablo, SCHNEIDER Elektrik, SİGMA Elektrik San. ve Tic. A.Ş., SİNERJİ Elektrik.



Bir elektrik mühendisinin pozisyonu liderdir. Bina ve bina dışı yapıların, ulaşım için aydınlatma bilgisayar ağı tesisatı, elektrikli güneş enerjisi, elektrik sayacı, yangın ve hırsız alarm sistem vb. kurulumu, Karayolları, demiryolları ve diğer raylı yolların, Liman ve havaalanlarının aydınlatma ve sinyalizasyon sistemlerinin tesisatı havaalanı pisti, Tesisatı Taahhüt İşleri, kanalizasyon tesisatı döşeme, yangın söndürme sistemlerinin kurulumu, enerjisi kolektörlerinin bakım ve onarımı dahil, Bina veya diğer inşaat projelerinde ısıtma,

havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu ve brülörler ile elektriksiz güneş enerjisi, kolektörlerinin kurulumu sistemlerinin bakım ve onarımı dahil konularında görevleri sürdürürler.

yilmazparlar@yahoo.com

19 Eylül 2021 Pazar

UTİKAD’da “Önce UTİKAD” Kazandı-Yılmaz Parlar Haberi

 


UTİKAD’da  “Önce UTİKAD” Kazandı


Ayşem Ulusoy liderliğindeki ekibi “Önce UTİKAD” sloganıyla, “Geçmişten Geleceğe UTİKAD” sloganıyla Dr. Kayıhan Özdemir Turan ekibi UTİKAD 38. Seçimli Olağan Genel Kurulunda yönetim için yarıştılar. Seçimi kazanan taraf “Önce UTİKAD” oldu. Ayşem Ulusoy UTİKAD’ın yeni Başkanı seçildi.




15 Eylül 2021 Çarşamba günü, Hilton Bomonti Otel’de gerçekleşen, Genel kurulda saygı duruşu ve İstiklal marşı sonrası, Divan heyetinin seçimiyle devam edildi. UTİKAD Fahri Üyesi Arif Davran Divan Başkanı, Alışan Lojistik’ten Ayhan Özekin Divan Başkan Yardımcısı, Moda Denizcilik’ten Osman Yarkın Divan Yazmanı olarak, UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur’un önerisiyle ve oylamayla yetkilendirildi.





Dr. Kayıhan Özdemir Turan liderliğindeki ekibin tüzük değişikliği önerileri ve dernek isminin değişmesi reddedildi.



Gerçekdende çoğunluğun verdiği kararı olumlu buluyoruz.

Özetle “Lojistik” ve “tedarik zinciri” terimleri bazen birbirinin yerine kullanılsa da lojistik, genel tedarik zincirinin bir unsurudur.

Lojistik, malların A noktasından B noktasına taşınmasını ifade eder ve bu iki işlevi içerir: nakliye ve depolama.



Genel tedarik zinciri, malları üretmek ve dağıtmak için lojistik de dahil olmak üzere bir dizi süreçte çalışan işletmeler ve kuruluşlar ağıdır. Lojistik, ürünleri bir noktadan diğerine taşımak için harcadığınız maliyetleri ve zamanı azaltmaya yardımcı olabilir



Tedarik zincirleri, sürekli değişen müşteri taleplerine bağlı oldukları için karmaşık ve hassastır. Bir tedarik zinciri, etkin bir şekilde organize edilmiş taşıma olmadan yüksek değeri garanti edemez. Bu nedenle lojistik, herhangi bir tedarik zincirinin kalitesinde en önemli faktörlerden biridir.



İstihdam yaratarak ve yatırım girişiyle ülke ekonomisine önemli makro katkılar sağlayan, ekonominin büyümesinde büyük rol oynayan olmazsa olmazı Lojistik sektörün değerli derneği UTİKAD’ın oy çoğunluğu ile verdiği bu karara katılıyoruz.

Gerek açılış konuşmasında gerekse gündem maddelerinde görüş bildiren, UTİKAD Eski Başkanı Emre Eldener faliyetleri hakkında bilgiler sundu.  Android ve IOS platformlarından indirilebilen ‘Mobil UTİKAD’ı kısaca tanıtdı. Dijitalleşmeye devam edeceklerinin altını çizdi.



UTİKAD Eski Başkanı Kosta Sandalcı, görev süresi biten UTİKAD Başkanı Emre Eldener’e dernek adına şilt takdim etti.

UTİKAD Eski Başkanı Turgut Erkeskin ve UTİKAD Başkanı Emre Eldener, UTİKAD Genel Müdürü olarak, 2011-2021 tarihleri arasında görev yapan Cavit Uğur’ın vedası üzerine şükran plaketini sundu.

Başkan adayları Ayşem Ulusoy ve Dr. Kayıhan Özdemir Turan yaptıkları konuşmalarında yapacakları projeleri sundular. Uzun kuyruk oluşturan oylama işlemi sonrası Kazanan taraf Ayşem Ulusoy ve Ekibi oldu.

UTİKAD yetkililerin verdiği bilgiler göre;1986 yılında kurulan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD); lojistik sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak Türkiye’de ve uluslararası alanda kara, hava, deniz, demiryolu, kombine taşımacılığı ile lojistik hizmetler üreten firmaları aynı çatı altında toplamaktadır. UTİKAD, üyelerine verdiği hizmetlerin yanı sıra, lojistik sektörünün dünya çapındaki en büyük sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu’nun (FIATA) Türkiye temsilciliğini üstlenmiş ve ülkemizi FIATA Yönetim Kurulu’nda temsil etmektedir. Ayrıca Avrupa Taşıma İşleri Organizatörleri, Taşımacılık, Lojistik ve Gümrükleme Hizmetleri Derneği (CLECAT) üyesi ve Ekonomik İş birliği Teşkilatı Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF) kurucu üyesidir.

yilmazparlar@yahoo.com

12 Eylül 2021 Pazar

Walton Hotel Nişantaşı &Spa açılışı-Yılmaz Parlar Haberi

 Hotel  Walton Neden Örnek

Türkiyede yaklaşık 60 civarında bulunan Hotel zincirlerinden, Walton Hotels zincirine bağlı, Walton Nişantaşı Hotel & Spa Örnek olabilecek şehir Hotellerimizden biri. 



Şehir Hotel ziyaretlerimizin bu seferki durağı Walton Hotel zincirinden Walton Nişantaşı Hotel & Spa. Hotel renovasyonu tamamlayarak ve Dünya hotel standartlarında en iyilerini alarak, 1 yıl yenilenme hazırlığı sonrası turizm hizmetine kapılarını açtı.



Nişantaşı Melek sokakda bulunan, Walton Nişantaşı Hotel & Spa, Gerek inşaat aşamasında tasarımı ve gerekse işletme döneminde tüm ayrıntıları, şehir Hotel müşteri memnuniyetine uygun uyarlanmış

Hotel işletmeciliğini, turizmin çeşitli disiplinlerinden beslenen, Türk turizm ekonomisine katkılar sağlıyan, duayen turizmci MK Travel sahibi Muammer Kaya üstlenmiş. Noyan Ayhan, İbrahim Ernam, Teoman Önder, Cem Kaan Kuş İşetmeci ortakları ile şehir Hotellerini üst seviye taşımışlar.

Hotelin şehir merkezindeki konumu, konaklayan turistler için zamandan tasarruf etmede önemli bir etkendir



Walton Nişantaşı Hotel & Spa, Tekstil alıcıların en gözde yeri olan Moda merkezi Nişantaşı-Osmanbey konumunda bulunmasıyla, Hotelcilik etkinlik destinasyonu olması ile birlikde önemli her türlü alışveriş ve eğlence dünyasının yanı başında olması talep  yoğunluk getirmesine yol açıyor.

Yenilenen Hotelde odalar bir evin tüm ihtiyacını karşılar düzeyde ünitelerle donatılmış. Bir ev bir odaya nasıl sığdırılabilir.? Hotel işletmecisi iş adamı MK Travel sahibi Muammer Kaya’ya Mimarlarını veya şirketlerini sorarken, Başarının altında gizlenen sırrını, İnşaatlarının, Dünya otellerinden iyilerini alarak esinlendiklerini, tasarımların, fikirlerin uygulanması için Mimarlarıyla işletme ortakların ortak akılla eyleme geçirdiklerini öğrenmiş bulunuyoruz.    



Mükemmel şehircilik Hoteli nasıl olmalı? Konforlu bir konaklama için, bir Hotel seçerken, İdeal Hotel ne olmalı? Gibi soruları Muammer Kaya’ya sıralarken, “Seyahat edenlerin tüm gereksinimlerini, olması gerektiği gibi karşılayan bir Hotel, kaliteli turist konaklama örneği oluşturur.” Özet cevabı alıyoruz.   

Genel olarak, Hotel, hizmet ve hizmetler kümesi açısından güvenli bir şekilde olmalı. Hotel seçiminde genelde üç öne çıkan faktörlerin yanı sıra daha nesnel parametrelere güvenmek daha iyidir.

Hotel işletmeciliği alanında makroekonomik bir perspektifle bakıldığında; Farklı bir konaklama türü farklı seçim kriterleri içerir. 

Hotel performansın istatistiksel analizleri göstermiştir ki; makroekonomik faktörlerin hotel operasyonunu nasıl etkilediğidir. Regresyon analizinde Hotel performansı değişken Hotel doluluk oranı ile ölçüldüğüdür.

Şehircilik Hotelciliği açısından konfor, mükemmel otelleri karakterize eden ana unsurlardan biridir. Hotelin inşasındaki tasarımın yanı sıra tesisler için de modern bir perspektif sergilenmesi, ihtiyaçlara göre doğru odayı seçme şansı tanıması, tüm ihtiyaçları karşılayacak durumunda olmasıdır. 

Şehir merkezindeki eski bir hoteli, ideal sayılı odaları, inanılmaz bir şekilde tasarlanmış yeniden inşa edilen etkileyici bir çizgi bırakan, Sıhhi ve hijyenik parametreleri; havanın, havuzunun temizliği, gürültü seviyesi, havalandırma, güneşlenme yasal gerekliliklere uygun hoteli koordinatör Dilara Kalaycı ile geziyoruz. 

Walton Hotel, sektöre pozitif etki sağlayan, sosyal ve çevresel sorumluluğun bilincinde çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir, özellikle İç mekanda az ve yalın malzemeler kullanımıyla ile inşa edilmiş.

Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi gün ışığının maksimum içeri alınacak şekildeki geniş ferah odaları dinlenme rahatlığını artıran keyif veren faktörlerden. Hotel odaları ve genel alanlar -Sigara içilen ve içilmeyen katlar - Engelli misafirler için oda -Kuru Temizleme ve çamaşır hizmetleri -Bagaj Emanet Ofisi- Ekstra Yatak Servisi -Havalimanı Transfer Hizmeti -Oda Servisi  , Kişiye özel konfor sunan iklimlendirme, banyolarda özel jakuzili küvet ve özel tasarım duş, elektroni kasa saç kurutma makinası, büyüteçli ayna, ortopedik yatak, minibar, su ısıtıcaları , çay-kahve su servisi. 

Başarı ayrıntılarda gizlidir…



En göze çarpan en çok dikkat etdiğimiz inceliklerden biride merdiven boşluklarına emniyet ağların örülmesi. Anlamı insana, hayatına verilen değer. En ufak ihtimal halinde olsa bile, küçük bir ihmalle özellikle çocukların merdiven boşluğuna düşme ihtimali göz ardı edilmemişse, bu insana verilen değer ölçüsüdür. 

Müşteri isteğine cevap verecek hizmetlerin bir kaçını hotel genel müdürü Okay Pekgirgin şu şekilde sıralıyor; “İş dünyasının Moda merkezinde  konumlanmış olması, ulaşım açısından İstanbul Havalimanına, Sabiha Gökçen Havalimanına ulaşım sağlıyan Taksim Meydanda Hawaiste çok yakın mesafesinde oluşu, toplu taşımaya, sosyal olanaklara, çevre yollarına, iki yakanın köprü başına yakın olması, tercih edilmeye avantaj sağlamaktadır.

Ücretsiz kablosuz hızlı internet erişimi, Son teknolojiyle dizayn edilmiş yaklaşık 30 kişilik küçük toplantılara  hizmet veren toplantı odaları, üniteler, ihtiyaca cevap verebilecek niteliklere sahibiz. 



Restaurant Türk ve Dünya lezzetlerini tadabileceğiniz mutfağın mevcut oluşunu, yeme içme bölümü işletmecisi Birol Kopan’dan bilgiler alıyoruz.

İyi yemek iyi malzemeye bağlı olduğunu söylüyor Birol Kopan. “Kaliteli malzemeyi nakit olarak en uygun yerden alıyoruz.”  Metro Bölge Temsilcileriyle yaptıkları konuşmayla da bu söyleme tanık oluyoruz. 

Moda merkezinde oluşlarından dolayı yerli yabancı misafirlerini ağırlamak isteyenlerin menü isteğini önceden haber vermek suretiyle karşıladıkları gibi Türk ve Dünya mutfağını uyguladıklarını ancak Türk gastronomisini ön plana çıkaran menüye seçkin lezzetlere yer verdiğini öğreniyoruz.


Şehir hotellerin olmazsa olmaz trendlerinden Spa merkezi



Yaşam alanında; özel dinlenme bölümleri, bay-bayan özel fitness alanları, hamamlar,  yüzme havuzu ve özel stüdyolar mevcut.. 

Sağlık, dinlenmek ve yorgunluk atmak için gerçekdende önemli bir ünite. İşletme müdürü Ayşe Acar’dan ve Spa müdürü Tamer İğdelipınar’dan hizmetleri hakkında aldığımız bilgilere göre ; 

İsveç Masajı; İsveç masajı , 1812 yılında İsveçli doktor Per Henrik Ling tarafından geliştirilen tekniğe dayalıdır. Vücuda tamamen uygulanan klasik masaj kan dolaşımını arttırır, hücre ve dokuları canlandırır, aynı zamanda kas gerilimini azaltarak rahatlama sağlar.

Derin Doku Masajı;Bu masaji manüpilasyon temposunun düşük ancak hareket şiddetinin fazla olduğu bir masaj türüdür. Özellikle sert masajdan hoşlanan kişilerin tercih ettiği bir masajdır.

Bali Masajı; Tüm vücuda güçlü hareketlerle uygulanan bu masajda, yumuşak vuruşlar ve gerinme hareketiyle kas dokusuna derinlemesine etki eder. Hem bedeni hem de zihni rahatlatır ve gençleştirir.

Dört El Masajı;İki terapistin senkronize hareketler ile uyguladığı olağanüstü dört el masajını diğer masajlardan ayıran en önemli özellik; terapistlerin uyum içersinde aynı hareketleri uygularken enerjilerini vucüda vererek negatif enerjiyi pozitif enerjiye çevirmesidir

Couple Masaj; Çiftlere özel hazırlanmış iki kişilik odada aromatik yağlarla yapılan terapi, vücudunuzdaki gerginliği alıp rahatlama hissedeceğiniz keyifli bir masaj terapisidir.

Anti-Stres Masaj; Yavaş ve ritmik hareketlerle yapılan bir masaj türüdür. Kasları gevşetici, rahatlatıcı etkisi vardır. Baş, boyun, sırt ve ayak tabanını kapsar, gerilimi etkin olarak giderir ve vücuttaki kas ve dokuların gevşemesini sağlar.

Refleksoloji Masajı;  Bir tür denge masajıdır. Özel el teknikleri ile ayaklara uygulanan bu masajda amaç vücudun belirli bölgelerinde bloke olmuş enerjiyi çözerek, fiziksel ve ruhsal iyileşmeyi sağlamaktır.

Relax Masaj;Rahatlatıcı, dinlendirici, gevşetici bir masajdır. Yavaş ve fazla baskı uygulamadan tüm vücuda uygulanır. Günün stresini azaltır, uyumayu kolaylaştırır.

Medikal Masaj (Bölgesel);Tüm kas grubu ele alınarak uygulanan medikal masajda, dolaşım sistemi esas alınmaktadır. Vücuda etki edecek şekilde ve tonda uygulanmaktadır. Kronik ağrılar ve yorgunluklar için kullanılan medikal masaj, kas ve hareket sistemine büyük etki eder.

Aromaterapi Masajı;Özel olarak hazırlanan 4 farklı yağdan birisini seçiminize göre kullanılır. En aromatik ve rahatlatıcı masajımızdır. Darbe ve akupressur tekniklerinin kombinasyonu ile uygulanır. Böylelikle kullanılan doğal yağlarda bulunan iyileştirici maddelerin cildinize nufüs etmesi ve size rahatlama ve gevşeme hissi vermesi sağlanır. Kesin bir jet-lag toniği.

Sıcak Volkanik Taş Masajı; Sıcak volkanik taş masajı, vücudun iyileşmesine ve detoksifiye olmasına yardımcı olan sıcaklık ve serinliği birleştirir. Sıcak taş mesajı, sıcaklığı ve soğuğu değiştirir - ağrıyan bir vücudu rahatlatmak için yararlı olduğu kanıtlanmış bir masaj tekniğidir. Sıcak taş masajı; vücudunuza nazikçe uygulanan kokulu yağla yapılır

Otelde en önemli bulduğumuz güleryüzlü işini mükemmel bilen ve uygulayan profesyonel ekibin, Dünya turizm standartlarına uygun hizmet anlayışıyla işlerini ifa etmeleri.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Ağustos 2021 Pazar

BDU -SHK - Sağlık Turizmi - Gastronomi -Hijyen Fuarı ve Zirvesi -Yılmaz Parlar

 BDU Koşmaya Devam


Ekonomik İşbirliği ve Diplomatik Koalisyon vizyona sahip BDU Uluslararası İşadamları ve Diplomatlar Derneği “ Geleceğin Geleceği ” temalı SHK FUARCILIK ile Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuarı ve Zirvesi gerçekleştiriyor.



Uluslararası hukukun izin verdiği sınırlar içinde, Dünya çapında barış, iyi niyet ve işbirliği köprüleri kurmak, eğitim ve ağ oluşturma yoluyla iş ve diplomasideki merkezi rolü hakkında farkındalık yaratma amaçlı BDU, yeni kurulmasına rağmen yeni projeler için, aylık geleneksel toplantısıyla tüm üyeleriyle bir araya geldi. 


Sürekli eğitim forumları, ağ oluşturma fırsatları ve mentorluk sağlayarak, Bilim, Teknoloji, Kültür-Sanat, Spor, Eğitim gibi konuları destekleyen kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan BDU’nun ikinci toplantısında; Yönetim Kurul Başkanı Musa Karademir, Başkan yardımcısı Musa Soysal, Yönetim kurul üyeleri Aslı Gültekin, Mehmet Nuri Kaynar, Tahir Taş, Yılmaz Parlar, Bursa temsilcisi Yavuz Uzun, Kuveyt temsilcisi Nalan Özkan, Katar Temsilcisi Recep Demir, Ukrayna temsilcisi Cevdet Külekci, SHK Fuarcılık Sevda Korkmaz, Hakkı Korkmaz,  TÜRFED Federasyon kurucu Başkan yardımcısı Tüketici Sorunları Derneği Genel Başkanı Dr. Deniz Öner, TÜRFED Federasyon kurucu Başkan yardımcısı, Tüketiciyi Güçlendirme Derneği Genel Başkanı Jale Yanılmaz, SHK Fuarcılık Yönetim kurul üyeleri ve BDU üyeleri hazır bulundular.



Kalamış Marina Peysage Restaurant’da gerçekleşen yemekli toplantıda Başkan Musa Karademir tarafından, Sağladıkları destekler ve çalışmalarından Dolayı Katar temsilsici Recep Demir, Kuveyt Temsilcisi Nalan Özkan, Ukrayna temsilcisi Cevdet Külekci’ye teşekkür plaketi verildi


Toplantı esnasında, 26-27 Kasım 2021 tarihleri arasında, İstanbul Wow Otel Kongre Merkezi’nde “Geleceğin Geleceği” mottosuyla uluslararası düzeyde zirve ve fuar düzenleyecek BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği ve SHK Fuarcılık zirve hakkında açıklamalarda bulundular.



Covid 19” ve “Pandemi” son iki yılda dünyanın en çok kullandığı iki kelime oldu.


BDU Diplomatlar Birliği Genel Başkanı Musa Karademir, “Covid 19” ve “Pandemi” son iki yılda dünyanın en çok kullandığı iki kelime oldu. İnsanlığı derinden sarsan salgın hastalık, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlar başta olmak üzere pek çok değişikliğe yol açtı. Davranışlar, alışkanlıklar değişti. Yeni dünyanın kodları olarak da tanımlayacağımız bu sistemde, sağlık, eğitim, iş hayatı, sosyalleşme araçları, tüketim alışkanlıkları yeni nesil davranış ve alışkanlık biçimine dönüşüyor. Kamu kurumları, şirketler, üniversiteler başta olmak üzere, her sektör baştan aşağı bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda. Yeni Ekosistemde; “Sağlık Turizmi, Gastronomi ve Hijyen/Temizlik Sektörleri”nin Tüm Paydaşları “Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuar ve Zirvesi”nde bir araya gelerek, bugünü ve geleceği ele alacaklar. “dedi.



Sürdürülebilir bir ekosistem kurmayı, ülkemizden ve yurtdışından gelecek olan katılımcı ve konuşmacılarla, geleceğin geleceğini sektörler bazında bütüncül değerlendirmyi amaçladıklarını söyleyen Karademir, “Bu çerçevede amacımız; İşbirlikleri, yatırım fırsatları, B2B görüşmeleri, ticari ve insani birliktelikler ile yeni ortaklıklar için zemin oluşturmaktır.” İfadelerinde bulundu.

Yürütme Kurulu Başkanlıklarını BDU adına Nalan Özkan, SHK adına ise Hakkı Korkmaz yapacağı “Uluslararası Sağlık Turizmi & Gastronomi & Hijyen Fuar ve Zirvesi” iş birliği protokol imzası sonrası  SHK Fuarcılık Adına Sevda Korkmaz yaptığı konuşmasında “ gerçekleşecek olan bu organizasyonda, bir yandan sektörlerin tüm aktörleri fuarda yerlerini alırken, diğer yandan da sektörlerin önde gelen isimleri, sektörün geleceğini, yapısal veya kurumsal değişim ve dönüşümü çeşitli oturumlarda, workshoplarda ve panelde tartışacaklar.” Şeklinde zirveyi özetledi. 



Yıllık Eğitim Forumlarla bilgi genişletmeleri, becerileri yenilemeleri, düzenli eğitim ve katılım programları sağlamanın yanı sıra yapılandırılmış mentorluk ve mesleki gelişim için ilişkiler kurmaya yardımcı olmayı, bireyler, hükümetler ve kültürler arasında iletişimi, anlayışı ve işbirliğini kolaylaştırmaya kararlı en üst düzeyde toplu uzmanlık ve eğitim, bilgi ve tavsiye sağlamayı ve Dünya’nın dört bir yanından meslektaşları yeniden bir araya gelmelerini sağlamayı amaçlayan kapsamlı bir kaynak koleksiyonuna sahip BDU’un toplantısında sürpriz yaşandı, Küveyt Temesilcisi Nalan Özkan’ın, Katar Temsilcisi Recep Demir’in, BDU üyesi Özlem Akyüzlü’nün müşterek  doğum günü kutlaması oldu.

Kalamış Marina Peysage Restaurant’ın  nefis yemekleri eşliğinde görkemli pasta üyelere ikram edildi.


yilmazparlar@yahoo.com

 

8 Ağustos 2021 Pazar

Ayıplı şirketlerin yeni taktiği “yeşil badana” mı?-Yılmaz Parlar

  Ayıplı şirketlerin yeni taktiği “yeşil badana” mı?

Pandemi süreci ile birlikte Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) başlattığı toplantılar, konularında uzman pek çok kişi ve kurumların yoğun ilgi ve desteği ile devam ediyor. Türkiye’de farklı sorunlara yeni bakış açıları kazandırma ve çözüm arayışlarının sürdüğü toplantıların yedincisi olan İzmir’deki Küresel Isınma Kurultayı sırasında ortaya çıkan “yeşil yıkama” kavramı, geçtiğimiz akşam Türkiye’nin en önde gelen uzman isimlerinden biri olan Dr. Uygar Özesmi’nin verdiği seminerde detaylarıyla irdelendi. Yoğun bir katılımın olduğu seminer, izleyenlerden gelen sorularla geç saatlere kadar devam etti


EGD Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde “Sistemik Bakış: Orman Yangınları, İklim Krizi ve Yeşil Yıkama” başlığıyla Dr. Uygar Özesmi tarafından verilen seminerde, özellikle yeşil ekonomi konusunda atılan kimi adımların, sergilenen bazı faaliyetlerin sahte ve toplumu yanıltıcı olduğu vurgulandı.

Türkiye’de sertifikalı sürdürülebilir orman alanları yalnızca yüzde 28

Sistematik bakış açısıyla Türkiye’deki orman koruma alanları ve yanan ormanlar konusuna değinerek seminere başlayan Dr. Uygar Özesmi, Orman Sürdürülebilirlik Konseyi’nin Sertifikalandırma Sistemine bakıldığında 2012-2020 yılları arasında Türkiye’deki sertifikalı orman alanlarının her yıl arttığını ancak toplam orman işletmelerinin sadece yüzde 28’sinin bu sertifikayı almaya hak kazandığını belirtti.  Bu verinin aslında ürkütücü olduğunu ifade eden Dr. Özesimi, geriye kalan yüzde 72’lik alanların sürdürülebilir işletilmediği anlamına geldiğine dikkat çekti. 

Ormanlara sadece kesimlik kütük olarak bakmak yanlış

Dr. Özesmi, uydu görüntülerinden tespit yapan Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemine göre 2021’de 120 hektarlık bir alanın yandığını belirtti.  Bu alandaki yok olan ağaç varlığının bugünkü net değerle 2 milyar TL civarında olduğunu ve buraları söndürme ve ormanlaştırma maliyetinin ise 3,5 milyar TL olacağını tahmin ettiğini söyledi. Ancak buradaki TL değerleriyle ormanlara sadece kesimlik kütük olarak bakmanın yanlış olduğunu, çünkü biyolojik çeşitliliğin de korunması gerektiğini dile getirdi. Ne yazık ki biyolojk çeşitlilik açısından Türkiye’de sadece 46 koruma alanından oluşan 408 bin 500 hektar alan olduğunu bunun yanan alanın sadece 3,4 katı olduğu düşünülürse korunan alanları tüm orman alanının %30’una çıkartmak gerektiğini ifade etti.

Kalitesiz linyit kömürü çıkartmak üzere İkizköy’de ormanların kesilmek istendiğini, kömürün termik santrallerde yakılması ile ortaya çıkan karbonun sera etkisini tetiklediğini, bu negatif döngüsel sürecin sonunda artan iklim krizi ile ortaya çıkan orman yangınlarının yine dönüp gelip o termik santralı tehdit ettiğini gösterdi. Bu örnekten yola çıkarak sürecin iklim değişikliğine, iklim değişikliğinin de afetlere neden olduğunu veriler ve grafiklerle anlattı. 




Ayıplı şirketler, şimdi de “Yeşil Badana” ile aldatıyor

İklim Değişikliği ile mücadele konusunda şirketlere ve bireyleri temsil eden STK’lara artık daha büyük sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Dr. Özesmi, bu konuda yeterince toplumsal bir bilinç oluşmadığını verdiği bir örnekle açıkladı. Türkiye’deki son yangınlarda öne çıkan bir sanatçımızın kurduğu çok değerli bir derneğin dünyanın büyük ve iklim değişikliğine neden olan ayıplı fosil yakıt şirketlerinden biriyle “ahbap” ilişkisi içine girip maddi desteği kabul etmesinin tam da bu şirketlerin “Yeşil Badana”sına denk düştüğünü ifade etti. Bu nedenle, afetler ve orman yangınlarının başlıca nedenlerden biri olan İklim Değişikliği sorununun temelindeki iş modellerinin ekolojik ve sosyal faydası ile sağlık gibi toplumsal zararları hakkında herkesi bilinçli olmaya davet etti. Yeşil Yıkama’yı önlemek için özellikle bilim insanları, ekonomistler ve gazetecilerin sorgulayıcı ve bilinçli olması gerektiğinin altını kalınca çizdi. Dr. Özesmi’ye göre “Yeşil Badana”yı önlemenin yolu, şirketlerin üretim süreçlerinin denetlenebilir ve şeffaf hale gelmesinden, üretimlerinin insana ve doğaya ne fayda sağladığının ölçümlenebilir olmasından geçiyor. Ancak böylelikle, iklim değişikliğine neden olan şirketlerin toplumu aldatma yönünde artık “yeşil yıkama” ya da “yeşil aklama” yapamaz hale gelmeleri sağlanabiliyor.  

Yeni ekonomik sistemde şirketler de aktivist olmak zorunda

Dünyada artan çevre duyarlılığı, “İklim Değişikliği” ile mücadele ve “Sürdürülebilir Kalkınma” ilkeleri ile şekillenen yeni ekonomik düzende artık şirketlerin de bir aktivist gibi davranmak zorunda olduğuna vurgu yapan Dr. Uygar Özesmi, dönüşen sürecin şirketler için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2020 araştırmalarında Moderna ve Pfizer’ın dahi önünde en itibarlı şirket olarak “Patagonia” giyim ve spor malzemeleri şirketinin çıktığını, bunun nedeninin de aktivist bir şirket olmasında, müşterilerini çevre hareketi bağlamında örgütlemesinden kaynaklandığını söyledi.  Şirket ayrıca sivil toplum kuruluşlarına destek olurken, yeni döngüsel ekonomik sisteme uyumlanma ve ekolojik inovasyon konusunda başarılı olduklarını söyledi.. 




Artık tüketim değil doğayla dost “türetim” ekonomisi dönemi 

İklim Değişikliği ile mücadele sürecinde insanların doğayla uyumlu ve barış içinde oldukları bir gelecek için çalıştıklarını dile getiren Dr. Özesmi, dünyada artık ayıpsız mal ve hizmet üreten şirketlerin olduğu bu yeni bir iş modelinin giderek yaygınlaşacağına dikkat çekti. 

Türkiye’den çıkan ve Dünya’ya yayılan bir Good4Trust “iyiliğe güven” topluluğu oluşturduklarını açıklayan Dr. Uygar Özesmi, artık tüketim değil “Türetim Ekonomisi” kavramı ile ekolojik ve sosyal açıdan adil üretim ve hizmetlerin oluşturduğu, iyilik ve güvene dayalı bir ekosistemin geliştiğini belirtti. Özesmi’nin verdiği bilgiye göre Good4Trust’ta niyet belgesini imzalayan ve üretim süreçlerini beyan ederek yedi üyeden oluşan seçici konsey tarafından onaylanan 344 üretici işletme faaliyet gösteriyor ve yaklaşık 20 bin kişi bu topluluğa üye.

yilmazparlar@yahoo.com

17 Haziran 2021 Perşembe

15. Isınma Kurultayı -Yılmaz Parlar

  İzmir’in Refahını Artırmak ve Adil Paylaştırmak 


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) tarafından düzenlenen ve  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in desdekleri ile İzmir tarihi Havagazı Fabrikasında, 14-15 Haziran 2021 tarihlerinde hibrit temasıyla 15.ncisi gerçekleşen Isınma Kurultay ikinci gününde  “Daha İyi Bir Yaşam İçin Kooperatifçilik Zirvesi işlendi.



İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz. Kooperatifçilik bu hedeflerimiz doğrultusunda önemli araçlardan biri”dedi



Daha iyi bir yaşam için kooperatifler olmazsa olmaz


Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak “Cumhuriyet döneminde kooperatiflerin çok önemli işlevleri olmuş. Sonraki dönemde kent kooperatifleri önemli başarılara imza atmış. Ama bir türlü kooperatifçilikte sürdürülebilir bir başarı elde edememişiz. Bu, üçüncü dönem. Artık hata yapma şansımız yok. Daha iyi bir yaşam için kooperatifler olmazsa olmaz” dedi. 


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, EGD Gazetecilere İzmir Tarımı ve kooperatifçiliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları hakkında bilgiler verdi.


Ülkemizde suyumuzun yüzde 77’si tarım için kullanıldığını, vahşi sulamayla içecek suyu bulamıyacağımızın altını çizen Soyer, “İzmir Tarımı ile ekonomik değeri yüksek, suyu az tüketen, bu toprakların atalık tohumlarını ve stratejik ürünlerini destekleyecek bir politika izleyerek, tarımda harcanan suyu yüzde elli oranında azaltmayı hedefliyoruz. Su israfını modern yöntemlerle değiştiriyoruz. Böylelikle, kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyoruz” dedi. 

 


Kooperatiflerin üreten çiftçiyi, köylüyü koruduğunu bunun döngüsünü örnekledi.

 

Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda İzmir Tarımı politikaları ile yürüttükleri ifade eden Soyer “İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz.” şeklinde Kooperatifçilik hedefleri doğrultusunda icraatlarından örnekler verdi.



İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni kurduk

 

İzmir Tarımı ürün deseninin planlanmasından lojistiğe, ürünün işlenmesinden satış ve ihracatına, ARGE ve eğitim faaliyetlerine kadar kapsamlı ve çok yönlü bir süreci kapsadığını, Sasalı’da ‘İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni kurduklarını söyledi.


Soyer kooperatifler üzerinden yaptıkları milyonlarca liralık alımın, önümüzdeki iki yıl içerisinde yaklaşık üç kat artacağını, müjdeledi 


Atatürk, iki kooperatifin kurucusu ve ortağı olmuştur 

 

Zirvede Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim’in Atatürk ve kooperatifçilik üzerine olan video kaydı da yayınlandı.


Mülayim, “Atatürk, iki kooperatifin kurucusu ve ortağı olmuştur; bunun dünyada örneği yoktur. Türkiye’de çok fazla küçük üretici var. Küçük üreticiler kooperatif yoluyla gelişebilir. 

 


Kooperatifçilik moda akım değildir


Moderatör, ekonomist gazeteci yazar Meliha Okur panelde Türkiye’de kooperatifçiliğin sorunları ve çözüm önerileri üzerine konuşuldu. “Dünya tarihine bakınca 15 bin savaş çıktığını görüyoruz. Bu savaşların sebebi sudur. 2020 ve sonrasında dünya siyasetinde su konusu gündemde olacak. Tarımdaki vahşi sulama bu süreci hızlandırıyor” sözleriyle suyun önemine bir kez daha dikkat çekdi.


Ege Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Yercan kooperatifçiliğin bir amaç değil araç olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Asıl olarak gıda güvenliği, aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği, genç ve kadın çiftçilerin korunmasının amaç olması gerektiğini söyleyen Yercan, “Kooperatifçilik moda akım değildir. Türkiye’de çok fazla kooperatif var. Bu, sürdürülebilir bir sistem değil. Kooperatif sayısını arttırmadan ortak sayımızı arttırmamız gerekiyor” dedi.

 



Kooperatifçilik tarihinde İzmir’in önemi


Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakkı Uyar “Atatürk 1913-1915 yıllarında Bulgaristan’da askeri ateşe olarak kalıyor. Orada kooperatifçilik sayesinde köylünün nasıl kalkındığını görüyor. Türkiye’de de başlamasını istiyor. Atatürk bir yandan meclis kurmaya, düzenli ordu oluşturmaya çalışırken bir yandan da köylülüğü örgütlemek için kooperatifçilik için uğraşıyor” açıklamalarında bulundu


İzmir İktisat Kongresi’nin İzmir’de yapılmasının nedeni, “İzmir, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı ve bittiği yerdir. Aynı zamanda ekonomik kalkınmanın başladığı yerdir. Atatürk yeni Türkiye’nin ekonomi politikalarının değişeceğini söylüyor. Yeni Türkiye’nin fetih değil ekonomi devleti olacağını anlatıyor. Ve diyor ki ‘Kılıçla fetih yapanlar yerlerini samanla fetih yapanlara terk edecektir.’ İzmir, bu nedenle tarım kooperatiflerinin başlangıç yerlerinden biridir” şeklinde Atatürk’ün kooperatifcilik hamlesini başlatdığını vurguladı. 

 

Ortak sayısı artmalı 

Milli Kooperatif Birliği Başkanı Muammer Niksarlı   “Türkiye’deki birliklerin yüzde 60’ı kendi üst birliğine bağlı değil. Merkez birliklerin Milli Kooperatif Birliği’ne bağlı olma oranı da yüzde 15. Kooperatiflerin kendi yapısına bakınca yüzde 65’inin bireysel ortak sayısının 100’ün altında olduğunu görüyoruz. Bu sayılarla piyasada ekonomik faaliyet yapmak zor” dedi. Kooperatifçilikle farklı bakanlıkların ilgilendiğini, farklı yasaların 41 kooperatif türü olduğunu, denetim sistemli. dikey örgütlenme zorunluluk olmalı” dedi.  

 


Küçük aile çiftçiliği önemli

Moderatör, Köy Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer tarımda kadının rolünün önemine değindi. BM, 2014 yılını küçük aile çiftçiliği yılı ilan etdiğini, küçük aile çiftçiliği önemsendiğini, birlikde güçlü hareket kabiliyetinin gerçekleğini söyledi.      

 

Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Seval Doğanlar  Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortağı Suna Kalaycı  

Zeytinlik Gölcük Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortağı Nazmiye Aynalı deneyimlerini paylaştılar 

 

    

 yilmazparlar@yahoo.com

9 Haziran 2021 Çarşamba

4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar zirvesi-Yılmaz Parlar

  4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar zirvesi

Önemli Mesajlar;

Her zaman “Enerji kaynağı varsa mutlaka bulacağız” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen “4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi”nde, "Bu yıl yeni bir sahada kuyu açabiliriz" diyerek gazın hayata geçeceği zamanı da açıkladı.





KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Doğu Akdeniz’deki ülkelerin tamamının Türkiye’yi denklem dışı tutmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye ve KKTC dışında bütün ülkelerin ortak bir paydası var o da, Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz nasıl inşa ederiz, bu zenginliklerden Türkiye’yi nasıl faydalandırmayız, Türkiye’yi nasıl dışarda bırakırız. Bunun hesabı içindeler.” dedi. 



Online olarak katıldığı zirvede Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov “Güney Gaz Koridoru Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji güvenliği ve stratejik rolünü güçlendiriyor. Ortak projeler her iki ülkenin dünya için önemini enerji merkezine çeviriyor, Avrasya enerji haritasında imzalarını temsil ediyor. Güney doğalgaz koridorunun ileride batı Balkanlar da dahil olmakla Avrupa ülkelerine doğru genişletme perspektifiyle enerji işbirliğimiz sürecek.”ifadelerini kullandı.



Turkuvaz Medya İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş’in Türkiye’nin 2023 Kalkınma Planı dâhilinde devletin enerji sektörünün gelişimine yönelik yaptığı çalışmalara bakıldığında çok yol alındığını dile getiren açılış konuşmasıyla başlayan, Turkuvaz Medya Merkezinde 7 Haziran 2021 pazartesi günü gerçekleşen 4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesinde; KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı konuşma yaptılar. Paneller; Okan Müderrisoğlu Özlem Doğaner Moderatörlüğünde T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez konuşmacıydı.   



Gelecek Nerede konulu panelin Moderatörü, PwC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu. Konuşmacıları, Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Turcas Petrol Yönetim Kurulu Üyesi & CEO Batu Aksoy, Akfen Holding CEO & Başkan Vekili Selim Akın, Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, 



Karbon Nötr Gelecek konulu panelin Moderatörü, Kearney Ülke Direktörü Onur Okutur. Konuşmacıları, Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata , Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkan Vekili Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli, Zorlu Enerji Group CEO İbrahim Sinan Ak , Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem , BP Türkiye Ülke Başkanı Tümkan Işıltan, Enerjisa CEO Murat Pınar 

Pandemi Sonrası Madencilik konulu panelin Moderatörü, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Önal Konuşmacıları, Türkiye Kömür Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan, Türkiye Madenciler Derneği 2.Başkanı ve Altın Madencileri Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz , TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer , TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan idi.



“Enerjimiz Geleceğimiz Ödülleri” 

“Sürdürülebilirlik Elçileri” projesiyle Çalık Enerji, “Zorlu Energy Solutions” projesiyle Zorlu Holding “Kalyon PV Güneş Panelleri Fabrikası  ve ‘Karapınar GES” Kalyon Holding. “Dünyanın İlk Karbon-Nötr Motor/Madeni Yağları” projesiyle BP Türkiye.  “Enerjimi Koruyorum” Enerjisa Enerji. “Doğa Bazlı Çözümler” projesiyle Shell. “Yerli Otomasyon Sistemi”projesiyle EÜAŞ. 

 “Türkiye’nin En Büyük Sürdürülebilir Kredi Sözleşmesi” projesiyle Enerjisa Üretim. “Forget the Gender” projesiyle  Sakarya Elektrik Dağıtım. “Biotrend” projesiyle Doğanlar Yatırım Holding ödül kazanan şirketler oldular. 


Okan Müderrisoğlu Özlem Doğaner Moderatörlüğünde T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı  Fatih Dönmez soruları cevaplandırdı,Özetle;  

 “Karadeniz’de bir yıl içerisinde 3 keşifle 540 milyar metreküplük rezerv bulduk. Bunlar Sakarya Gaz Sahası lokasyonunda gerçekleşti. Belki bu yıl içerisinde o sahanın güneybatısındaki bir sahada daha keşif amaçlı bir sondaj kuyusu açabiliriz. Bu bilinmezleri çok olan bir alan. Baştan bazı tahminlerle yürüyoruz. Çok küçük oranlarla başlayan tahminler yapılan çalışmalarla yüzde 90’lara ulaşıyor. Yukarıdaki sismik verilerden elde ettiğimiz verilere göre, ciddi bir tahmin imkanına sahip oluyoruz. Ondan sonra kuyuları açıyoruz. Artık çok daha ümitliyiz. Karadeniz’de ilave rezervler bulacağımızı düşünüyoruz” dedi. 


Bakan Dönmez “Ön mühendislik çalışmalar tamamlandı. Kritik malzeme siparişleri verildi. Planlanan takvime göre ilerleme sağlanıyor. Aksilik olmazsa 2 yıl sonra biz Karadeniz gazını 

kullanmaya başlayacağız. Tüm dünyada olduğu gibi ilk aylarda çok düşük miktarlarla başlayacağız. 40 üretim kuyusu açmayı planlıyoruz. İlk etapta üretim 8-10 kuyudan olacak. Karadaki işleme tesislerinin inşası ve hatların tamamlanması ile gaz temini sağlanacak.” Açıklamalarda bulundu.


4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Türk enerji şirketlerini KKTC’nin büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak için ülkeye yatırım yapmaya çağırdı. 



Bakan Arıklı, “Doğu Akdeniz havzasındaki enerji kaynaklarının son zamanlarda müthiş bir enerji kavgasına neden olduğunu dile getirerek havzada petrol ve hidrokarbon yatakları değerinin 1,5 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Arıklı, bölgedeki 5 ülkenin Türkiye ve KKTC’yi bu zenginliklerin dışında bırakacak bir formül için gayret gösterdiklerini belirterek “Özellikle Güney Kıbrıs’ın Mısır ve İsrail ile yaptığı enerji ve savunma anlaşmalarının, Türkiye’yi dışarda tutmak için bir proje olduğu ortaya çıkıyor. Maalesef süper devletler de bu büyük politikaya engel olmak şöyle dursun, bilakis teşvikte bulunuyor. Türkiye kendisini bölgeden dışlamak isteyen bu güçlere karşı iki hamleyle ‘One minute’ dedi. Birinci hamle KKTC ile yapılmış olan arama ruhsat anlaşmaları. İkinci ‘one minute’ çalışması ise Libya ile yapılan münhasır ekonomik bölge anlaşması oldu. Böylece Türkiye güçlü bir aktör olduğunu ve Türkiyesiz herhangi bir hamlenin yapılamayacağını ortaya koydu. Umuyoruz ki Karadeniz’de Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği müjde gibi bir müjde de Doğu Akdeniz’den gelir. KKTC olarak Türkiye’nin tüm hamlelerinde yanındayız” dedi.  



Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov “Bugüne kadar Bakü-Tiflis-Ceyhan ile Türkiye’ye sadece 437 milyon tondan fazla petrol taşındı. Boru hattıyla Türkiye’ye Şahdeniz sahasından 81.7 milyar metreküp gaz taşındı. Azerbaycan ve Türkiye’nin dünya enerji haritasına kazandırdığı en büyük rol TANAP ve TAP gibi boru hatlarını barındıran Güney Gaz Koridoru’dur. 2018 Temmuz’dan bugüne 10.6 milyar metreküp enerji TANAP’tan taşındı. Türkiye’ye bu yılın 5 ayında 4.7 milyar metreküp taşıma gerçekleştirildi ve bu gazın 2.2 milyar metreküpü TANAP’ın payına düştü. 2.3 milyar metreküp TAP ile Avrupa’ya ihraç edildi. Bu yıl Türkiye’ye 8 milyar metreküp Avrupa’ya ise 6 milyar metreküpten fazla gaz ihraç edilecek.” Diyen Bakan  Şahbazov, Güney gaz koridorunun hidrojen enerjisini taşıma imkanlarının da araştırıldığını kaydeden Şahbazov, işbirliklerinin Nahçıvan ve yenilenebilir enerji sahası olarak planladıkları Karabağ bölgesinde süreceğini vurguladı.


Zirvenin sponsoları; Koza Altın İşletmeleri’nin Premium ve Türk Havayolları ile Türk Telekom Platin . Akfen, Aydem, Biotrend, Enerji SA Enerji, Enerji SA Üretim, Kalyon Enerji, Zorlu Enerji Gold  

Vakıfbank ve İMİB Silver Sponsor, 

Akkök Holding, BP, Doğrudan Elektrik, Eren Enerji, EPİAŞ, T.C Cumhurbaşkanlık Ofisi, Shell, TEİAŞ, TEDAŞ, EÜAŞ, BOTAŞ, TPAO, TPIC, ETİ MADEN, MTA, TKİ ve TTK i  destek sponsoru olarak yer aldılar.

Zirvede Eti Madenciliğin standı göze çarpanlar arasındaydı. Boraksddan elde edilen hijyenik ürünleri katılımcıların dikkatini çekdiği gibi ürün numunelerinden eşontiyon dağıtdılar 


yilmazparlar@yahoo.com


7 Haziran 2021 Pazartesi

Muhteşem Sanat Fuarı Artcontact-Yılmaz Parlar

  Muhteşem Sanat Fuarı Artcontact

Yönetim Kurulu Başkanlığını Bilgin Aygül’ün yürüttüğü  ATİS Fuarcılık muhteşem sanat fuarına imza atdı. ArtAnkara’dan sonra, ArtContact İstanbul, Uluslararası çağdaş sanat fuarını sanat severlerin hizmetine sundu.



Camhane adlı Cam Sanat Merkezi’nde harika benzersiz cam objeleri sanatını sürdüren Yasemin Aslan’ın ArtContact fuar bölümünde söyleşi yaptığımız ATİS Fuarcılık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül yaklaşık 40 sene fuarcılık yaptığını 7 sene ArtAnkara Sanat Fuarı düzenlediklerini planlarına İstanbul’u ilave etdiklerini ve devam edeceklerini söyledi. 



ArtContact “Sanata Katkı Onur Ödülü” alan  Bedri Baykam’ın konferansı sonrasında kendisine ait “Piramid Sanat Merkezi”nde sergilediği resimlerini izledik. Küresel çapta değişmeyen politika duruşu, sergileri, manifestoları ve kitapları ile bilinen çok yönlü güclü sanatcı Bedri Baykam’ın eserleri yine birbirinden farklı güzellikde... Yazdığı kitaplarınıda sergileyen sanatcının Standı ziyaretcierin ilgi odağıydı.



Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nin 10 bin metrekare kapalı, 5 bin metrekare açık alanında; Bedri Baykam, Devrim Erbil, Ertuğrul Ateş, Prof. İsmail Ateş, Mehmet Aksoy, Metin Yurdanur gibi isimlerin yanı sıra genç yetenekli 1000 den fazla sanatcıların, sergiledi eserlerinden biride takdirle karşıladığımız ilgimizi çeken Anadolu Üniversitesi Heykel Bölümünden mezun Mustafa Tuğrul’un atıklardan yaptığı eseri oluyor.



Paslanmış metal levhalar, kırmızımsı turuncu contalar, sökülmüş araba parçaları hurda parçalarını yaşamdan flora, fauna ve insan figürleri heykellerine kalıplayarak esere dönüştürmesinin yanı sıra çevreci mesajı çok daha önemli. Pelin Boyçelebi Demir, Ebru Özaytekin Akbaş, Hande Tortemel Ocak,Gamze Vuleyin Yıldırım, gibi sanatcı ve sanatseverlerle hatıra çekdirdiğimiz at-şovalye heykeli için  Mustafa Tuğrul eserleri hakkında söyleşmizde;

Sanatcı “Ağırlıklı olarak çalıştığım malzeme metal ve metal atıklar, malzemenin sertliği ve dayanıklılığı benim tercih sebeplerimden biri olmuştur, ayrıca atık metal malzemelerin dış görünümlerinde kendine özgü estetik unsurlar taşıdığını düşünüyorum.

Sanatımda genellikle insanların çöp olarak nitelendirdiği, kullanımını, ömrünü yitirmiş metal atık malzemeler kullanıyorum. Benim için hiçbir nesne çöp değildir, amacım sanatta geri dönüşümü yakalamak ve insanlara aslında çok iyi bildiği fakat genellikle çöp olarak gördüğü malzemeleri sanat eseriyle bütünleştirip, sunmak ayni zamanda  geri dönüşüm olanaklarını Heykel sanatıyla bütünleştirip  atık malzemenin kendi saf estetiğinden faydalanmaktır. Bununla birlikte Sanayileşme ve sonrasında gelişen Toplumsal değişim sürecini ve bu sürecin getirdiği malzemeyi estetik bir dil ile yorumlamaktır. Üzerinde çalıştığım konular ise; insan ilişkileri, içsel problemler, atık malzeme ile oluşturulan hayvan ve figüratif soyutlamalardır.”şeklinde ifade ediyor.



Yıllarca sanat galeri yöneticiliği ve danışmanlığı yapan Ayşegül Abay’ın standı çok ilgi görenler arasındaydı. Bünyesindeki sanatcıların eserlerini görmeye gelenlerin arkasında gizli Ayşegül Abay isminin payı çok büyük. 



35 yıl üzeri süre önce, Selvin Cuhruk Gafuroğlu tarafından Ankara'da kurulan, İstanbul Arnavutköy'de ve Nişantaşı'nda actigi yeni galerileri  ile birlikte sergilerine devam eden Galeri Selvin’in, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve yüksek lisans eğitimi ardından resim bölümü Devrim Erbil Atölyesi’nde tamamlayan sanatcısı Bahri Genç’in resimleride çok ilgi gördü.




Pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen Fuarın hijyenik sponsorlarından  Hipokrat Mask gelen ziyaretcilere paket maske dağıtdı. Her köşede ayak basmalı hijyenik dezenfektan aparatları ile fuarın sağlıklı olmasını sağladı. Hipokrat Mask İş geliştirme Uzmanı  Meşale Şimşek’den aflığımız bilgilere göre “Antivirüs ve antibakteriyel işlevli kumaştan üretilmiş yüz maskesi, partiküllere karşı etkin koruma sağlıyor, toz, bakteri ve virüsler. %50 sponbond, %50 meltblown, ön yüzeye gümüş iyon katmanı 0.1 nm gümüş iyon katmanı + 0.1 nm katmanı biopolimer kitin, arkada gümüş iyon tabakası 0.1 nm gümüş iyon tabakası + 0.1 nm bio polimer kitin tabakası kumaşın antivirüs direnci, akredite test laboratuarı tarafından test edilmiş standardına uygunluğu onaylanmış”



Fuarın en küçük  sanatcısı yaptığı eserin birini Beşiktaş Belediye Başkanı, diğerinide İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı satın alıyor. İran asıllı minik sanatcı elde etdiği paralarla sokak hayvanlarına kedi-köpek maması alıyor.

yilmazparlar@yahoo.com