26 Nisan 2025 Cumartesi

Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası-Yılmaz Parlar

 Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası

Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetlerin kesişme noktası olan Tarsus, yalnızca inanç turizmiyle değil, zengin gastronomisiyle de Türkiye'nin en güçlü destinasyon adaylarından biri olmaya devam ediyor.

Bu kadim kent, sokaklarına sinmiş baharat kokuları, taş fırınlardan yükselen dumanlar ve asırlık tariflerle gastronomi meraklılarını adeta büyülüyor. Biz de bu eşsiz lezzet yolculuğunu, Tarsus Gastronomi Merkezini ziyaret ederek tanık olduk.



Tarsus Gastronomi Merkezi, Tarihin ve Lezzetin Buluştuğu Nokta

Tarsus Gastronomi Merkezi, sadece bir yemek mekânı değil, aynı zamanda kentin kültürel dokusunu yaşatan bir destinasyon olarak öne çıkıyor.

Tarsus, tarihi ve gastronomik değerleriyle Türkiye’nin kültür turizmi haritasında giderek daha fazla yer ediniyor.

Tarsus Belediyesi, kentin kültürel mirasını gastronomi turizmiyle buluşturdu. Eski Siptilli Çarşısı, modern bir gastronomi merkezine dönüşerek yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.

Tarsustan Lezzet Molası, Gastronomi Merkezi İle Tarihi Çarşı Canlanıyor

Tarsus Belediyesi, 114 yıllık Siptilli Çarşısı'nı gastronomi merkezine dönüştürerek şehrin kültürel mirasını lezzet turizmiyle buluşturdu.

Tarsus Dış İlişkiler Sorumlusu Eyşan Büte'nin yabancı katılımcılara tercümanlık yaparak verdiği özet bilgilere göre;



Tarihi Mekan, Modern Lezzet Durağı

1910'larda meyve pazarı olarak hizmete açılan ve zamanla çok amaçlı bir çarşıya dönüşen Siptilli Çarşısı, 2024 yılında Başkan Ali Boltaç'ın öncülüğünde "Tarsus Gastronomi Merkezi" olarak yeniden doğdu. Tarsus'u kültür turizminin önemli bir merkezi haline getirme hedefiyle hayata geçirilen proje, kentin mutfak mirasını korurken turizme yeni bir soluk getiriyor.

Dünyanın En Prestijli FIJET’in prestijli " Turizm Altın Elma" ödülü, Tarsus’a takdim edilme programı dahilinde 22-24 Nisan 2025 tarihlerinde Tarsus’un kültürel ve turizm değerleri Yabancı ve yerli katılımcılara tanıtılma kapsamında Gastronomisi dolayısıyla Turizmide tanıtıldı.

Tarihi Çarşıdan Gastronomi Merkezine

1910’larda meyve pazarı olarak hizmet veren, zamanla farklı esnafların yer aldığı bir çarşıya dönüşen Siptilli Çarşısı, Tarsus Belediye Başkanı Dr. Ali Boltaç’ın vizyonuyla gastronomi merkezi oldu. 2024’te açılan Tarsus Gastronomi Merkezi, kentin mutfak kültürünü yaşatırken turizme de katkı sağlıyor.



Tarsus’un Lezzet Hazineleri Burada

Merkezde, Tarsus’a özgü yüksük çorbası, sarımsaklı köfte, şalgam, karakuş tatlısı ve humus gibi lezzetler ziyaretçilere sunuluyor. Lezzetleri beğenenler için ayrıca yemek atölyeleri düzenlenerek bu tatların nasıl yapıldığı öğretiliyor.

Başkan Boltaç, “Tarsus, Türkiye’nin Özetidir”

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Bizzat katılımcılarla ilgilenerek bilgiler aktardı. Yaptığı açıklamada, kentin kültürel zenginliğine vurgu yaparak, “Burada Arap, Türk, Levanten ve farklı inançların izleri var. Tarsus, Türkiye’nin bir özetidir” dedi.

Gastronomi merkezinin kentin turizm potansiyelini artırmak için önemli bir adım olduğunu belirten Boltaç, “Burada sadece yemek sunmuyoruz, aynı zamanda bu lezzetlerin nesilden nesile aktarılmasını sağlıyoruz.

Misafirlerimiz burada yöresel tatları öğrenerek kendi mutfaklarında deneyebiliyor” ifadelerini kullandı.



Hızlı Projelendirme, Kalıcı Etki

Başkan Boltaç, gastronomi merkezinin bir buçuk aylık bir çalışmayla hayata geçirildiğini belirterek, “Bina vardı ancak bu formatta değildi. Biz burayı Tarsus’un mutfak kültürünü yansıtan bir merkeze dönüştürdük” dedi.

Kültür ve Gastronomi Buluşması

Başkan Boltaç, "Tarsus binlerce yıllık kültür mozaiğinin izlerini taşıyor. Bu merkez, sadece yemek mekanı değil, aynı zamanda kültürümüzü yaşatan bir köprü görevi görüyor" ifadelerini kullandı.

Yatırımcılara Çağrı

Tarsus’un tarım, sanayi ve gastronomi alanında büyük potansiyel taşıdığını ifade eden Boltaç, yatırımcıları kente davet etti: “Tarsus’a yatırım yapmak isteyen herkese kapımız açık. Bu şehir, doğru yatırımlarla çok daha ileri gidecek.”



Tarsus Mutfağı, Geçmişten Geleceğe Uzanan Lezzetin Destanı

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ile yaptığımız özel söyleşide;

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe; “Tarsus, Türkiye'nin saklı kalmış lezzet hazinesi



“Tarsus Mutfağı, Anlatılmaz... Tadılır.”

Gürkan Boztepe, Tarsus gastronomisini değerlendirdiği söyleşide, kelimelerin yetersiz kaldığını dile getiriyor:

“Tarsus mutfağı, Anadolu’nun zenginliğini Doğu Akdeniz'in bereketiyle harmanlayan bir cevher.

Her lokması tarih, her tarifi bir hikâyedir. Adana’nın ateşiyle, Hatay’ın aromasıyla ve Mersin’in deniz kokusuyla birleşen bu mutfak, Türkiye’nin gastronomi turizmine yön verecek potansiyele sahip.”



Lezzetlerin Arasında Kaybolmak

Tarsus’un gastronomi hazinesi yalnızca kebaplarla sınırlı değil. Humusundan sıkması böreğine, fındık lahmacundan cezeryesine, Fellah köftesinden Karsambaç’a uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Boztepe, özellikle yöreye özgü yemeklerin doğallığına ve köylü kadınların el emeğine dikkat çekiyor:

“Tarsus’un köylerinde tandırda pişen ekmeklerin kokusu çocukluğumuza götürür. Bu koku, yalnızca bir lezzet değil; aynı zamanda aidiyettir, kimliktir. Ve bu da ziyaretçilere otantik bir deneyim sunar.”



Gastronomi Turizmi İçin Altın Değerinde Bir Kent

Tarsus’un yalnızca yerel halk için değil, uluslararası turistler için de bir cazibe merkezi olduğunu vurgulayan Boztepe, şu çarpıcı değerlendirmeyi yapıyor:

“Gastronomi turizmi, artık yalnızca yemek yeme turizmi değil; hikâye dinleme, üreticiyi tanıma, doğayla ve kültürle bütünleşme turizmi.

Tarsus bu bütünlüğü yüzde yüz karşılayan nadir yerlerden biri. Kültür rotaları, organik pazarlarda yapılacak atölyeler, kadın kooperatiflerinin desteklenmesiyle gastronomi burada bir sektörden çok daha fazlası olabilir.”



Stratejik Hamleler Bekleniyor

Boztepe, Tarsus’un bu potansiyelini daha ileri taşımak için yerel yönetimlerin, kalkınma ajanslarının ve özel sektörün ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyor:

“Tarsus’un tanıtım stratejileri gastronomi temelli kurgulanmalı. Coğrafi işaretli ürün sayısı artırılmalı, gastronomi festivalleri düzenlenmeli, yabancı şefler ve influencerlar davet edilerek uluslararası tanıtım yapılmalı.”



UNESCO Gastronomi Şehri Olabilir mi?

Tarsus’un zengin mutfak mirasının UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na aday olabilecek düzeyde olduğunu vurgulayan Boztepe, şu çağrıyı yapıyor:

“Gaziantep, Hatay gibi şehirler nasıl gastronomiyle dünya vitrinine çıktıysa, Tarsus da çıkabilir. Yeter ki bu lezzet mirası sahiplenilsin, markalaşma yoluna girilsin.”

yilmazparlar@yahoo.com

10 Nisan 2025 Perşembe

İTO Nisan 2025 Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar

  

İTO Başkanı Şekib Avdagiç’ten Güçlü Mesajlar

"Türkiye’nin Ekonomik Direnci ve Küresel Ticarette Yeni Stratejiler"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Toplantısı’nda Konuşan Avdagiç, 23 Nisan’ın Anlamını Vurguladı, Ekonomik Belirsizliklere Karşı Uyardı ve İş Dünyasına Çağrı Yaptı



İstanbul Ticaret Odası (İTO) Nisan 2025 Meclis Toplantısı, İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in önemli açıklamalarına sahne oldu. Toplantıda, Türkiye’nin ekonomik geleceği, küresel ticarette yaşanan gelişmeler ve yerel sanayinin güçlendirilmesi gibi kritik konular ele alındı.

"23 Nisan, Türk Milletinin İradesinin Zaferidir"

Avdagiç, konuşmasına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın önemine değinerek başladı:
"Dünyada ilk kez bir meclis, bir milletin kurtuluş savaşını başlatan ve zaferle taçlandıran irade olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi, terörü birlik ve beraberlikle yenen, bağımsızlık aşkıyla mücadele eden bir ruha sahiptir. Bu büyük zaferin 105. yılını kutluyoruz."



Ekonomik Belirsizliklere Karşı Uyarı

 "Politik Çalkantılar Ekonomiyi Zedelemesin"

Küresel ekonomideki dalgalanmalara dikkat çeken Avdagiç, özellikle ABD’de alınan yeni tarife kararlarının Türkiye’ye etkilerini değerlendirdi:
"Trump yönetiminin aldığı korumacı önlemler, küresel ticarette yeni bir dönemi başlatıyor. Türkiye olarak, bu süreçte ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmeli ve makroekonomik istikrarımızı korumalıyız. Avrupa Birliği ve yakın coğrafyalarla ticari ilişkilerimizi güçlendirmek stratejik önceliğimiz olmalı."



Avdagiç, iç politikadaki gerilimlerin ekonomiye yansımasına da tepki gösterdi:
"Siyasi gerilimlerin tüketimi durdurma çağrılarına dönüşmesi kabul edilemez. Ülke ekonomisine zarar verecek her türlü söylemin karşısında duruyoruz. İş dünyası olarak, istikrarın korunması için çaba göstermeye devam edeceğiz."



"Türkiye, Küresel Tedarik Zincirinde Fırsatları Değerlendirmeli"

ABD-Çin ticaret savaşlarının Türkiye’ye yeni fırsatlar sunduğunu belirten Avdagiç, şunları söyledi:
"Çin’den uzaklaşan şirketler, Türkiye’yi bir üretim üssü olarak görebilir. Bu dönemde, yatırım çekmek ve teknoloji odaklı üretimi artırmak için çalışmalıyız. İstanbul’un finans ve lojistik potansiyelini en iyi şekilde kullanmalıyız."



Eski Başkanlara Vefa ve Yeni İş Birlikleri

Konuşmasında eski İTO Başkanlarına da değinen Avdagiç, özellikle rahmetli Mehmet Yıldırım’ın odak için yaptığı hizmetleri andı. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu’na atanan isimlerle yapılan görüşmeleri paylaştı:
"Eğitim, tarım ve sanayi politikalarında yeni adımlar atıyoruz. İstanbul’un dijital dönüşümü ve yeşil enerji yatırımları için çalışmalarımız sürüyor."

"Geçmişin İzinde, Geleceğin İnşasında Kararlıyız"

Avdagiç, konuşmasını Türkiye’nin tarihsel gücüne vurgu yaparak tamamladı:
"Fatihlerin, Alparslanların mirasını taşıyan bir nesiliz. Bugün de bilimde, teknolojide ve ekonomide liderler yetiştirmeliyiz. Türkiye, küresel ticarette hak ettiği yeri alacaktır."



İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken'den Kritik Uyarılar ve Kültürel Kalkınma Çağrısı
"Küresel Gerilimler Ekonomimizi Doğrudan Etkiliyor, Kültürel Gelişimle Güçlenmeliyiz"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Nisan 2025 Meclis Toplantısı'nda konuşan Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, küresel gerilimlerin Türkiye ekonomisine olası etkilerini değerlendirirken, kültürel ve entelektüel gelişimin önemine vurgu yaptı.



"Bölgesel Çatışmalar ve Ekonomik Riskler Kapımızda"

Erken, konuşmasında öne çıkan başlıkları şöyle sıraladı:

"İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları ve İran-ABD gerilimi gibi bölgesel dinamikler, Türkiye'yi doğrudan etkileme potansiyeli taşıyor. Bu süreçte iş dünyası olarak stratejik planlamalar yapmalı ve karar vericilerle iş birliği içinde olmalıyız."

"Uluslararası toplumu, bölgedeki şiddet sarmalına karşı ortak akıl oluşturmaya davet ediyoruz. Bir damla su ateşi söndürmez, ancak tutumumuz net olmalı."

"Kütüphaneler Haftası'nı Kutlarken: Bilgi Toplumu Olma Yolunda Adımlar Atmalıyız"

Nisan ayının ilk haftasının "Kütüphaneler Haftası" olması nedeniyle kültürel gelişimin altını çizen Erken:

"Bilgi üretmek, paylaşmak ve aktarmak medeniyetimizin temel taşıdır. Kütüphaneler, dijital dönüşümle birlikte bu misyonu daha da güçlendiriyor."

"Geçen hafta katıldığımız 'Uluslararası Kütüphane ve Teknoloji Konferansı', bu alandaki yenilikleri ortaya koydu. Kültür Bakanlığı'nın bu çabalarını takdirle karşılıyoruz."



"İş Dünyası Okuyor: Sembolik Adımların Gücüne İnanıyoruz"

Erken, İTO'nun kitap okuma alışkanlığını teşvik etmek için başlattığı "İş Dünyası Okuyor" kampanyasının bu yılki temasını açıkladı.

"Bu sene merhum Ahmet Dursun'un 'İstanbul'u Yaşama Sanatı' kitabını okuyacağız. 15 Nisan'da üniversitelerimizle birlikte kitap okuma etkinliği düzenleyeceğiz. Kelebek etkisi yaratarak toplumsal dönüşüme katkı sağlamayı hedefliyoruz."

"Rahmetle Anıyoruz: İstanbul'un Dönüşümüne Katkı Sunanları Unutmayacağız"

Konuşmasının son bölümünde İstanbul'un dönüşüm sürecine değinen Erken, kentin tarihsel gelişimine katkıda bulunan isimleri andı:

"İstanbul'un merkezden çevreye taşınma sürecinde emeği geçenleri rahmetle yâd ediyoruz. Bu şehrin hafızası, ekonomik ve kültürel mirasıyla ayakta duruyor."




"Krizlere Hazırlıklı, Kültüre Duyarlı Bir İş Dünyası İnşa Etmeliyiz"

Erken, toplantıyı şu sözlerle tamamladı.
"Ekonomik belirsizliklere karşı hazırlıklı olmalı, ancak kültürel gelişimi de ihmal etmemeliyiz. Türkiye, bilgi toplumu olma yolunda kararlı adımlar atmalıdır."

yilmazparlar@yahoo.com

9 Nisan 2025 Çarşamba

Gıda Bankacılığı ve İsrafın Önlenmesi Masaya Yatırıldı

 TİDER'den 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi

Sürdürülebilir Gelecek için Çığır Açan Zirve

Gıda Bankacılığı ve İsrafın Önlenmesi Masaya Yatırıldı

Hande Tibuk’un Liderliğindeki TİDER, 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi ile Gıda İsrafına Karşı Küresel Çözümleri Konuştu



İstanbul’da düzenlenen 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi, gıda israfının önlenmesi, sürdürülebilir tarım ve yoksullukla mücadele gibi kritik konuları ele aldı. Hande Tibuk’un açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, alanında uzman isimleri bir araya getirdi.

Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) tarafından düzenlenen 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi8 Nisan 2025 Salı günü Şişli Radisson Blu Hotelde geniş bir katılımla gerçekleşti.

TİDER’in 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi’nde Hande Tibuk’tan Etkileyici Açılış, “Gıdadan Fazlası”



TİDER Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk’un vizyoner açılış konuşması, gıda israfı ve yoksullukla mücadelede Türkiye’nin atması gereken adımları net bir şekilde ortaya koydu.

Sunuculuğunu Sevinç Şatıroğlu’nun yaptığı zirvede;  Zirvede Öne Çıkan Panel Başlıkları; Gıda ve Tarım Değer Zincirinde İsrafın Önlenmesi, Sürdürülebilir Gıda ve Tüketici Alışkanlıkları, Gıda Atıklarının Dönüşüm Yıldızları, Sokak Hayvanları için İş Birliği Modelleri, Gıdadan Fazlası, Ekonomik ve Sosyal Dönüşüm.

Gıda Bankacılığı, “Hem İsrafı Azaltır Hem Yoksulluğu



Hande Tibuk konuşmasına, TİDER’in kuruluş felsefesiyle başladı:

“Gıda bankacılığı dünyada da ülkemizde de yeterince yaygın değil. Halbuki hem israfı azaltmak hem de yoksullukla en hızlı ve etkili şekilde mücadele etmek için en güçlü yol budur.”

TİDER 15 Yaşında, “Sosyal Fayda ile Büyüyen Bir Ağ

Tibuk, TİDER’in 2010 yılında kurulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Bu yıl 15. yılımızı kutluyoruz. 2015’te ilk destek marketimizi Maltepe’de açtık. O günden bu yana binlerce kişiye ulaşarak hem ihtiyaçlarını karşıladık hem de istihdam sağladık.”

 


Türkiye’de Bir İlk, Kimlikle Ürün Alım Sistemi

“Marketlerimizde ilk kez sadece kimlik ile alışveriş yapılabilecek bir sistemi hayata geçirdik. Bu sistem sayesinde ihtiyaç sahipleri kart taşıma zorunluluğu olmadan, insana yaraşır biçimde market deneyimi yaşıyor.”

Yasa Değişikliğiyle Vergi Avantajı, “Gıdalar Çöpe Değil İnsana Gitsin

TİDER öncülüğünde yürütülen yasa çalışmasına da değinen Tibuk,

“Artık firmalar hem gıda hem de nakit bağışlarında vergi avantajı elde ediyor. Bu, israfın önüne geçmek ve bağışları artırmak için hayati önem taşıyor.”



İstihdamda Devrim, Destek İK Programıyla Binlerce Kişiye İş

“Gıda bankalarından faydalanan ihtiyaç sahiplerinin çalışabilecek durumda olanlarını tespit edip iş bulmalarına yardımcı oluyoruz. Bu projeyle sadece yardım değil, kalıcı çözüm sunuyoruz.”

Tibuk, bu proje ile Maltepe ve Beşler destek marketleri üzerinden sadece 2023 yılında 120 kişiyi işe yerleştirdiklerini vurguladı.



Global Tanınırlık, “TİDER, Gıda Bankacılığı’nın Türkiye Temsilcisi

“2017’de Global Food Banking Network (GFN) üyeliğini kazandık. 50 ülkeden oluşan bu küresel ağda Türkiye’yi tek temsil eden kuruluşuz. 2024 veya 2025’te Global Zirve’yi İstanbul’da düzenlemek istiyoruz.”

Uluslararası Ödül, “Destek İK Programı ile Küresel Başarı

“2017’de Global Food Banking Innovation Award’ı kazandık. ‘Balık tutmayı öğretmek’ yaklaşımımızla, sadece yardım değil, dönüşüm sağladık.”

 Sürdürülebilir Kalkınmaya Katkı

Zirvenin bu yılki teması olan “Gıdadan Fazlası (More Than Food)”, Hande Tibuk’un konuşmasında hayat buldu. TİDER’in sadece gıda yardımı değil, aynı zamanda eğitim, istihdam, çevre ve hayvan hakları alanlarında da sosyal etki yarattığı vurgulandı.

 “Gıda Bankacılığı, Türkiye’nin Dönüşüm Anahtarı Olabilir”

Tibuk,  “Gıda bankacılığı doğru uygulandığında, yoksulluğun da israfın da kökünü kazıyabiliriz. İş dünyası, kamu ve STK’lar birlikte çalışırsa, Türkiye’yi bu alanda örnek bir ülke haline getirebiliriz.”

Bu zirve, yalnızca bir buluşma değil. Türkiye’nin daha adil, sürdürülebilir ve israfı önleyen bir geleceğe olan inancının bir yansıması oldu. TİDER ve Hande Tibuk’un liderliğinde gıda bankacılığı artık sadece bir kavram değil, toplumun yeniden inşa edildiği bir model haline geliyor.



"Gıda İsrafı Ekonomiyi Vuruyor, Çözüm İş Birliğinden Geçiyor"

Mine Ataman moderatörlüğündeki oturumda tarım ve finans dünyasından uzmanlar, gıda kayıplarını azaltmanın yollarını tartıştı:

İbrahim Oğuz (Frankfurt School): "Tarım finansmanında sürdürülebilir modeller geliştirilmeli."

Engin Eskiduman (Denizbank): "KOBİ’ler ve çiftçiler için yeşil krediler artırılmalı."

Aytaç Köksal (Barilla Gıda): "Tedarik zincirinde teknoloji entegrasyonu israfı azaltabilir."

"Tüketici Alışkanlıkları Değişmeli: Sürdürülebilir Gıda İçin Bilinç Şart!"

Prof. Dr. Mehmet Pala’nın yönettiği oturumda uzmanlar, tüketici davranışlarının dönüşümüne dikkat çekti:

Dilara Koçak: "Bilinçli tüketim, iklim kriziyle mücadelede en etkili silah."

Dr. İrfan Demiryol: "Gıda atıkları, biyoyakıt ve kompost gibi alanlarda değerlendirilmeli."

Tuğba Şimşek (Kızılay): "Yoksullukla mücadelede gıda bankaları kilit rol oynuyor."

"Dönüşüm Yıldızlarından Çığır Açan Projeler!"

Biolive (Duygu Yılmaz): "Zeytin çekirdeği atıklarından biyopolimer üretiyoruz!"

Wastepresso (Selin Öğütoğulları): "Kahve atıklarını geri dönüştürerek karbon ayak izini azaltıyoruz."



"Sokak Hayvanları İçin Dev İş Birliği: Belediyeler, STK’lar ve Özel Sektör El Ele!"

Hande Tibuk’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda:

Erdinç Orhan (İstanbul Veterinerler Odası): "Hayvan refahı için yerel yönetimlerle ortak projeler şart."

Bekir Aydın (Orhangazi Belediye Başkanı): "Sokak hayvanlarına yönelik besleme ve sağlık projelerimizi anlattı."

Esra Cevahir Propomco Yönetim Kurul Başkanı, Çevre teknolojileriyle dönüşümler

"Yoksulluğa Karşı Dijital Çözümler: Kripto ve Finansal Kapsayıcılık"



Nil Tibukoğlu’nun yönettiği oturumda;

Murat Bitirici (BtcTurk Hisse CEO): "Blockchain teknolojisi, şeffaf yardım sistemleri sunabilir."

Genco Elcora (BtcTurk Bitcoin Direktörü): "Kripto varlıklar, bağış sistemlerinde devrim yaratabilir."

"Küresel Kampanya Duyuruldu: 'More Than Food' ile Gıda Bankacılığında Yeni Dönem"

Global Food Banking Network’ten Jason Woods ve Ahlea Isabella, dünya çapında gıda bankacılığını güçlendirmek için yeni bir kampanya başlattıklarını açıkladı.



Esra Cevahir, 'Procompo İle Sıfır Atık Hedefine 24 Saatte Ulaşıyoruz."
TİDER 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi'nde Procompo Yönetim Kurulu Başkanı Esra Cevahir, gerek sunumda gerekse özel söyleşimizde devrim niteliğindeki geri dönüşüm teknolojilerini anlattı.

"Atıklar Artık Çöp Değil, Ekonomik Değer"

Hande Tibuk moderatörlüğündeki oturumda konuşan Esra Cevahir, Procompo'nun yerli ve milli teknolojisiyle dünyada bir ilke imza attıklarını vurguladı.

"Makinelerimiz, 24 saat içinde gıda atıklarını organik gübreye veya hayvan mamasına dönüştürüyor. Bu sayede hem çevreyi koruyor hem de ekonomiye katkı sağlıyoruz."

"Bir otel, AVM veya belediye, atıklarını dönüştürerek 6 ayda yatırım maliyetini amorti edebilir. Sonrası safi kâr"

"Sıfır Atık Projesi'nde Devrim, Paris İklim Anlaşması'na Uyumlu Çözüm"

"Procompo makineleri, Türkiye'nin 2050 sıfır atık hedefini destekliyor. Atıkları %70 oranında bertaraf ederek belediyelerin lojistik maliyetlerini düşürüyoruz."

"AB'nin karbon vergisi uygulamasında, atıklarını dönüştüren şirketler ton başına 60-100 Euro kazanç sağlayacak. Biz bu fırsatı yerli teknolojiyle sunuyoruz."

"Organik Gübre ve Sokak Hayvanları İçin Mama Üretimi"

"Pişmiş yemek artıklarından kemik atıklarına kadar her şeyi değerlendiriyoruz. Özellikle belediyeler, sokak hayvanları için sürdürülebilir mama kaynağı oluşturabilir."

"Organik gübre üretimiyle kimyasal gübre kullanımını azaltıyor, toprak sağlığını koruyoruz."

"Kimler Kullanabilir? Oteller, AVM'ler, Hastaneler ve Daha Fazlası"

"150 kişilik bir restoran 100 litrelik makineyle ihtiyacını karşılayabilir. 500 yataklı bir otel için 500 litre, büyük AVM'ler için 2.500 litre kapasiteli modellerimiz var."

"Çevre Bakanlığı'nın hibe destekleriyle kurumlar bu sistemi ücretsiz bile kurabilir."

"Dünya Standartlarında Yerli Teknoloji"

"ISO 9001 ve CE belgeli makinelerimizle Avrupa'dan fon alabilecek projeler üretiyoruz."

"7/24 teknik destekle müşterilerimizin yanındayız."

"Atıklarınızı altına çevirin. Sürdürülebilir bir dünya için Procompo olarak üzerimize düşeni yapıyoruz."  

TİDER’in düzenlediği bu zirve, gıda israfı, sürdürülebilirlik ve yoksullukla mücadelede "ortak akıl"ın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. "Gıda bankacılığı sadece açlığa değil, gezegenin geleceğine yatırımdır" mesajı verilen zirveden çıkan en net sonuç: "Dünya değişiyor, biz de değişmeliyiz"

 

yilmazparlar@yahoo.com